
5:49:00 ÖS

User
SUÇLU DEĞİL , BORÇLUYUZ ….
HUKUK , EKONOMİK GEREKÇELİ KARAR ALMAMALIDIR…
Karşılıksız çek keşide etmekten sanık ve cezaevinde olan binlerce APC çek mağdurları 3167 sayılı eski yasanın kurbanları olmaya devam etmektedirler.Yeni çıkan 5941 sayılı çek kanununa ve evrensel hukuk kurallarına rağmen , 3167 sayılı eski yasanın bütün acımasızlığı tüm olumsuzluklarına rağmen hükmünü acımazsızca sürdürmeye devam ettirmektedir.
TCK , nın 5237 sayılı yasanın 2. ve 7. maddeleri gereği , yeni yasada olan olumlu kararların geriye dönük olarak sanık ve mahkumlara uygulanması gerekirken , bu kanun maddeleri de yok sayılmaktadır .5941 sayılı yeni çek kanunu ile suç olmaktan çıkartılmış bir çok ceza unsuru bazı yerel mahkemeler tarafından geriye dönük olarak lehte kararlar verirken ne yazık ki aynı binada bulunan diğer mahkemeler tarafından aleyhte kararlar alınmaktadır.
5941 sayılı yeni çek yasası , 3167 sayılı yasa hükmünü ortadan kaldırmış , eski davaların devam etmesini öngörmüş ancak yayınlanan içtihat kararlarıyla da geçmiş davalara bir yön vermeye çalışmış ancak gelen içtihatların tümden uzak , bölük pörçük olması ve zaman kavramından uzak olması 3167 sayılı yasadan mağdurların kanayan yaralarını sarmaktan uzak kalmış , mağduriyetlerin artmasına neden olmuştur.
5237 sayılı TCK madde 21 Kast
(1) Suçun oluşması kastın varlığına bağlıdır. Kast, suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir.
–3167 sayılı eski çek kanununda KAST unsuru kesinlikle aranmadan kararlar alınıyordu .Oysa yeni yasa 5941 KAST unsurunun muhakkak aranması gerektiğini vurgulamaktadır …
(2) 5941 sayılı yeni çek yasasında, ve AİHS 6. maddesinde üzerine suç isnat edilen sanıkların gıyapta yargılanmalarına olanak sağlamamaktadır. Savunma alınmadan verilen kararların geçersiz olduğu kabul edilmektedir.
–3167 sayılı eski çek yasasının en olumsuz yönlerinden biri GIYAPTA ALINAN CEZA KARARLARIDIR.İç hukukumuzun ve uluslararası taraf olduğumuz sözleşme hükümlerine rağmen 3167 sayılı yasa zamanında verilmiş olan cezalar , Sanıkların savunmaları alınmadan verilen kararlardır.5941 sayılı yeni yasa ve TCK , nın 5237 sayılı yasanın 2. ve 7. maddeleri gereği eski kararların bozulup , yeniden yargılamalara gidilmelidir.
(3) 5941 sayılı yeni yasanın GEÇİCİ MADDE 1/5 fıkrası 31.12.2011 tarihine kadar, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir, demektedir.
–Yukarıda yazılan kanun maddesi çeklerin vadeli bir ödeme aracı olduğunun açık göstergesidir. Ticaret yapılırken BANKA yada FACTORİNG şirketlerinin yıllardır, vadeli çekleri alıp karşılığında çeklerden belirli bir kesinti yapıp veren firmaya nakit sağlamaları çekin vadeli bir ticari enstrüman olduğunun kanıtıdır.Vadeli çek uzun zamandır kullanılmaktadır ve kullanılmaya da devam edilecektir.Bunlara rağmen 3167 sayılı yasa zamanında çekler habersizce günler aylar öncesinden çekilmiş , karşılığı olmayanlar yazılmış ve ceza davaları açılmış ,mahkumiyetler başlamış ve yeni yasanın bu hükmüne rağmen devam etmektedir.
(4) 5941 sayılı yeni yasada çeklerde kısmi ödeme yapılıp yapılmadığının bakılması gerekliliği vurgulanmışsa da , eski yasa olan 3167 sayılı yasada kısmi ödemelere bakılmasızın alınan kararlar sanıklara bu yönde ağır kararlar verilmekteydi ve APC larına hükmediliyordu.3167 sayılı yasadan bu şekilde ceza alan kişiler hakkında yeni yasanın hükümleri geriye doğru uygulanmalı ve mağduriyetler giderilmelidir.Sanıklar yargılandıkları davalarda çekin ödenemeyen kısmından sorumlu tutulmalıdır.
(5) MADDE 3- (1) Karşılığı bulunan çek, hesabın bulunduğu muhatap bankanın herhangi bir şubesine ibraz edildiğinde hamilin varsa vergi kimlik numarası saptandıktan sonra ödenir. Ancak çek, hesabın bulunduğu şubeden başka bir şubeye ibraz edildiğinde, o şubece karşılığı sorulmak suretiyle ödenir.
–Madde 3/4 Hamilin talepte bulunması hâlinde, karşılıksızdır işlemi; çekin arka yüzüne tahsil için bankaya ibraz edildiği tarih, hesap durumu, bankanın yükümlülüğü çerçevesinde ödediği miktar ve ibraz eden gerçek kişinin adı ve soyadı yazılmak, bu kişinin tüzel kişi adına bedeli tahsil etmesi hâlinde bu husus belirtilmek ve bu kişi ile birlikte banka yetkilisi tarafından imzalanmak suretiyle yapılır. Banka tarafından ödenen miktar düşüldükten sonra karşılıksız kalan tutar açıkça belirtilir. Hamilin imzalamaktan kaçınması hâlinde, karşılıksızdır işlemi yapılmaz.
–Madde 3/5 Muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu tutar dahil, kısmî ödemenin hamil tarafından kabul edilmemesi hâlinde, ikinci fıkra hükmüne göre karşılıksızdır işlemi yapılır; ibraz tarihi ile ödememe nedeni çekin üzerine yazılır ve çek, üzerine imzası alınarak hamiline geri verilir; ön ve arka yüzünün fotokopisi banka tarafından saklanır. Çek hesabında hiç karşılığın bulunmaması ve hamilin sadece muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu tutarın ödenmesini talep etmesi hâlinde de bu fıkra hükmüne göre işlem yapılır.
–5 . madde kapsamında yeni çek yasasına göre yapılması gereken işlemler bunlar olmasına ve geriye doğru yürümesi gerekliyken, eski yasa 3167 de hamil son cironto değil aksine ara cirontolarda çeklerin arka yüzüne karşılıksız işlemi yaptırabiliyor hatta bu işlem sırasında banka yetkilisinin de onayı olması gerekmiyordu.3167 sayılı yasaya göre yapılan bu işlemler çok sakıncalara sebebiyet veriyor ve ceza davalarında bu durum gözetilmiyordu.Ancak yaşanan bu sorun yeni çek yasasında vurgulanmış ve haksızlıkların önüne geçilmiştir.Bu nedenlerden ötürü 5941sayılı yasadaki hükümlerin , 3167 sayılı ceza davalarına uygulanması gerekli hale gelmiştir…
Karşılıksız çeklerde uygulanan Adli Para Cezası ödenmediği taktirde günlük bir bedel üzerinden hapis cezasına çevrilmektedir.Yıllarca esnaflık – iş adamlığı yapmış , devlete vergi vermiş , yanında yüzlerce kişiye aş – iş vermiş kişiler KAST aranmadan yıllarca adi bir suçlu gibi cezaevlerine gönderilmektedir.
Cezaevlerine hukuksuzca gönderilen mağdurlar , Zaten ekonomik zorluklarla karşı karşıya geldikleri firmalarını zar zor ayakta tutarken İç hukuk kuralları ve uluslararası kurallar dışlanarak savunmaları bile alınmadan özgürlülüklerinden alıkonulmaktadırlar
Bu haksız uygulamalar esnasında aileler parçalanmakta , iş yerleri talan edilmekte ve çözümü asla olamayacak sonuçlar meydana gelmektedir.
3167 Sayılı eski yasanın bir an evvel , yeni yasa 5941 sayılı yasaya göre düzenlemesinde hukuki ve insani açıdan yarar vardır.
Dünyanın hiçbir yerinde olmayan böyle bir cezanın , Çok değerli Yargı mensuplarımız tarafından da acil olarak değerlendirileceğine ve ivedilikle çözüm bulunacağına dair kanaatimiz tamdır.
Yıllar geçtikçe karşılıksız çeklerde uygulanan APC hapis cezaları arttırılmış , ağırlaştırılmış , ancak bu uygulamalar soruna çare olamamıştır.Dünyanın içinde bulunduğu ve hala çözemediği global kriz nedeniyle hiçbir kötü niyeti olmadan , ekonomik nedenlerle çeklerini ödeyemeyen esnaf ve iş adamları bu kanunsuz – hukuksuz , insan haklarına aykırı yasaları ve cezaları hak etmemektedirler.
KARŞILIKSIZ ÇEK YARGILAMALARINDA UYGULANAN APC HAPİS CEZALARI KALDIRILMALIDIR …
Saygılarımızla
ADLİ PARA CEZASI KARŞILIKSIZ ÇEK MAĞDURLARI
Yorumlayınız "SUÇLU DEĞİL , BORÇLUYUZ …."
Yorum Gönder
“Hiç kimse yalnızca borcundan dolayı özgürlüğünden yoksun bırakılamaz “