AYIRIM YAPMADAN TÜM DOSYALARINIZA İTİRAZ EDİN

T.C.
……………
………….. ASLİYE CEZA MAHKEMESİNE SUNULMAK ÜZERE
ASLİYE CEZA MAHKEMESİNE …………………………
DOSYA NO : ……./……
KARAR NO : ……./……
SANIK : ………………………
KONU : ……/….. ESAS …../……..KARAR Sayılı dosya
hakkında verilen …/../.. tarihli ek karar a itiraz talebidir.

AÇIKLAMA : Öncelikle avukat tutacak durumum olmadığından 5941 sayılı yasada lehe olan hükümlerin uyarlama yapılarak bu doğrultuda karar verilmesini mahkemelerin inisiyatifine bırakmak
zorunda kalmıştım. FAKAT görünen o ki sayın mahkemeniz daha
önce ../../…. tarihli gerekçeli kararın kesin olduğunu ve 5941
Sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinin ardından İstanbul Cumhuriyet
Savcılığının ../../…. tarihli talebinden önce../../….
günü ek karar düzenleyerek uyarlamaya yer olmadığına infazın
devamına karar vermiştir.Burada anlaşılan 5941 Sayılı Yasanın
neler getirdiği madde madde araştırılmadan sadece her çekyaprağı
bedelinin 1500 güne kadar adli para cezası getirdiği vesilesi ile lehe olmadığı bu nedenle 3167 Sayılı Yasanın daha lehe olduğunu savunarak bu doğrultuda karar verildiği görülmektedir.
OYSA 1.

5941 sayılı Çek Kanunu ile mülga 3167 sayılı yasalarda suçun tanımlanış biçimleri ve ön görülen cezalar bakımından Farklılıklar bulunmaktadır 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun birinci kitabında yer alan genel hükümlerin 01/ 01/2009 tarihinden itibaren Özel Ceza Kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanması zorunludur.
a. 01/ 01/ 2009 tarihinden itibaren Özel Nitelikli 3167 Sayılı Kanunun ceza içeren hükümlerinden 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun un genel hükümlerine aykırı olanlarının uygulanamaz hale gelmesiile oluşan yasal boşluk sebebi ile yeni bir kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar (20/12/2009 a kadar) işlenen Karşılıksız Çek suçlarının yasal unsurlarının eksik olması dolayısıyla her hangi bir ceza i yaptırıma tabi olmaması.
b. 5941 Sayılı Çek Yasasının 5. maddesine göre çekin üzerinde yazılan keşide tarihinden önce bankaya ibraz edilmesi ve karşılıksız çıkması halinde keşidecinin cezai sorumluluğunu gerektirmeyeceği şeklindeki hükmün şahsımın lehine olması sebebi ile Türk Ceza Kanununun 7. maddesi delaletiyle alınan 5. madde gereği unsurları oluşan atılı suçtan şahsımın C.M.K. 232/2- a maddesi gereğince beraat ime karar verilmesi usul ve hakkaniyet gereğidir. 01. 01. 2009 tarihinden itibaren Özel Ceza Kanunları bakımından da uygulanması gereken Türk Ceza Kanunu Genel Hükümleri karşısında uygulama imkanı kalmayan 3167 sayılı kanuna göre Karşılıksız Çek Keşide etme suçundan verilen adli para cezaları oluşan yasal boşluk sebebiyle “kanunsuz suç ve ceza olmaz” prensibi gereğince hükümsüz kalmış ve yasalboşluğun zaman sınırı olarak belirlenmiş bulunan 20.12. 2009 tarihine kadar işlenen karşılıksız çek keşide etme suçlarından dolayı görülmekte olan bütün davalar da konusuz kalmıştır.
c. T.C.K. MADDE 7 Genel bir hükümdür ve açıktır işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz işlendikten sonra yürürlüğe giren kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı da kimse cezalandırılamaz ve hakkında güvenlik tedbiri uygulanamaz. Böyle bir ceza veya güvenlik tedbiri hükmolunmuşsa infazı ve kanuni neticeleri kendiliğinden kalkar.
01.01. 2009 tarihinden itibaren T.C.K Genel Hükümlerinin uygulanma zorunluluğu. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu nün 5. maddesi “Özel kanunlarla ilişki” başlığını taşımaktadır bu maddeye göre 5237 sayılı kanunun genel hükümleri özel ceza kanunları ve ceza içeren özel kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır anılan maddenin gerekçesinde ise şöyle denmektedir
“Özel ceza kanunlarında ve ceza içeren kanunlarda suç tanımlarına yer verilmesinin çoğu zaman örneğin teşebbüs iştirak ve içtima gibi konular da da bu kanunda benimsenen ilkelerle çelişen hükümlere yer verilmektedir. böylece ceza kanununda benimsenen genel kurallara aykırı uygulamanın yolu açılmakta ve temel ilkeler dolaşılmaktadır tüm bu sakıncaların önüne geçebilmek bakımından ayrıca hukuk uygulamasında birliği sağlamak ve hukuk güvenliğini sağlamak için diğer konularda sadece özel suç tanımlarına yer verilmesi ve bu suçlarla ilgili yaptırımların belirlenmesi ile yetinilmelidir buna karşılık suç ve yaptırımlarla ilgili olarak bu kanunda belirlenen genel ilkelerin özel kanunlarda tanımlanan suçlar açısından da uygulanmasının temin edilmesi gerekmektedir.

5237 sayılı T.C.K Bütün özel ceza kanunlarını ve ceza içeren özel kanunları kendisine tabi kılmayı amaçlamıştır.haliyle bu yönde bir düzenleme özel kanunların kimi kısımlarının uygulanamaz hale getirilmesi anlamını aşımaktadır.hal böyle olunca da T.C.K ya aykırı olan bütün özel nitelikteki kanunların taranması ve aykırı hükümlerin tespit edilip değiştirilmesi gerekliliği ortaya çıkmıştır. T.C.K. anın 5. maddesinin doğurduğu bu karmaşık duruma çare olarak T.C.K.anın yürürlük ve uygulama şekli hakkında kanun un geçici 1. maddesi ilk halinde 5. maddenin yürürlüğü 31.12.2006 ya kadar daha sonra ise 31.12.2008 e ertelemiştir bununla ilgili olarak” diğer kanunların 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu` nün birinci kitabında yer alan düzenlemelere aykırı hükümleri ilgili kanunlarda gerekli değişiklikler yapıncaya ve en geç 31 aralık 2008 tarihine kadar uygulanır” hükmüne yer vermiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2005/90 sayılı kararında çek suçları yeni T.C.K. Genel Hükümlerinde ki “uzlaşma ” esaslarının uygulanmasını isteyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının mütalaasını değerlendirirken “5237 sayılı yasanın Özelkanunlarla ilişki” başlığını taşıyan 5. maddesindeki Bu kanun un genel hükümleri özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlarda suçlar hakkında da uygulanır” hükmü uyarınca uzlaşmanın koşullarının bulunması halinde gerek T.C.K.da gerekse Ceza Hükmü taşıyan Özel yasalarda yer alan suçlar bakımından uygulanacağı konusunda bir kuşku bulunmamakta diyerek 3167 sayılı yasada ön görülen davayı ve cezayı ortadan kaldıran sebeplere ilişkin düzenlemenin
T.C.K. Genel Hükümlerindeki (m 73/8) uzlaşma kurumuna açıkça
aykırı olduğu bahisle bu aykırı hükümlerinde 31.12. 2006
(bilahare yapılan değişiklikle 31.12.2008) tarihine kadar
uygulanacağı gerekçesiyle ret etmiştir. bir başka deyişle Ceza Genel Kurulu 3167 sayılı kanunda yer alan ve fakat yeni T.C.K. Genel Hükümlerine aykırılık teşkil eden maddelerin sırf bu sebeple 31.12. 2008 tarihinden sonra uygulanmasının mümkün olmadığını açıkça belirtilmiştir. 20. 12. 2009 tarihine kadar işlenen karşılıksız çek suçlarının hukuki durumları Yukarıdaki madde de açıklandığı üzere 01.01. 2009 tarihi itibarı ile 3167 sayılı çek kanununun T.C.K. Genel Hükümlerine aykırı olan cezai hükümleri geçerliliğini kaybetmiş bulunmaktadır bu aykırılıklardan bazıları ve oluşan hukuki durum aşağıda özetlenmiştir.

3167 sayılı kanunda “şekli suç” olarak tanımlanan karşılıksız çek keşide etme suçu T.C.K. Genel hükümlerine göre ancak kusurla (kasıt veya taksirle) ilenebilecek bir suç haline gelmiş ve suçun niteliği değişmiştir. 3167 sayılı kanunda ön görülen”çek bedeli kadar adli para cezası”yönteminin T.C.K.Genel Hükümlerine Göre “gün/para” sistemine dönüşmesi sebebiyle Yeni Çek Kanununun yürürlük tarihi olan 20.12. 2009 tarihine kadar işlenen karşılıksız çek suçlarına 01.01. 2009 tarihinden itibaren bu zaman diliminde geçerli olan 3167 sayılı kanundaki yaptırımın fiilen uygulama imkanı kalmamıştır. 5941 sayılı yeni çek kanununun yürürlüğe girmesiyle ortaya çıkan hukuki durum.
a. 31.12. 2008 tarihine kadar 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununa uyumlu hale getirilmesi unutulan yahut ihmal edilen 3167 sayılı Kanunun ceza içeren hükümleri bu tarih itibarı ile hükümsüz hale gelmiş ise de bazı mahkemeler Yargıtay Ceza Genel Kurulunun açık görüşüne rağmen 3167 sayılı kanunun yürürlükte olduğu iddiasıyla kanunu uygulamaya devam etmişlerdir bu arada yasama organı mevcut uyumsuzluğu gidermek bakımından 20 aralık 2009tarihinde yürürlüğe giren 5941 sayılı yeni çek kanunu ile hem yasal boşluğu doldurmuş hem de T.C.K. Genel Hükümlerine uygun bazı değişiklikler yapmıştır.
b.5941 sayılı Yeni Çek Kanunu ile getirilen diğer önemli değişiklik adli para cezalarının tayını üslüne ilişkindir.3167 Sayılı Çek Kanununa göre karşılıksız çek keşide etme suçunun cezası çek bedeli tutarı kadar” adli para cezası” olarak belirlenmekteydi 5941 sayılı Kanun ise Türk Ceza Kanununun adli para cezalarına ilişkin 52. maddesine uyarak gün /para sistemini benimsemiş bulunmaktadır Diğer taraftan T.C. K.m 52.uyarınca yargılamada sanığın lehine olan hafifletici hükmün de göz önünde bulundurulması gerekmektedir Hakim ekonomik ve şahsi hallerini göz önünde bulundurarak kişiye adli para cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere mehil verebileceği gibi bu cezanın belirli taksitler halinde ödenmesine de karar verebilir T.C.K. 52. MADDEYE UYGUN OLARAK Gün /para sisteminin benimsenmesiyle 20.12.2009 tarihinden önce adli para cezalarında sanık lehinde hafifletici hükmün ve ödeme kolaylıklarının dikkate alınmadığı davaların lehe hükümlerin uygulanmasını amir T.C.K. Hükümleri karşısında yeniden yargılama yolunu açtığına kuşku bulunmamaktadır.
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2008/2928 esas sayılı ilamında Denizli 7.asliye Ceza Mahkemesinin kararını bahsetmiş olduğumuz nedenle bozmuştur Yargıtay kararında 20.12. 2009 tarihli resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5941 sayılı Yeni Çek Kanunu ile 3167 sayılı Çekle ödemelerin düzenlenmesi ve hamillerin korunması hakkında kanun yürürlükten kaldırılmış dava konusu suçun unsurları ve yaptırımları farklı biçimde yeniden düzenlenmiş olduğundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 2. ve 7. maddeleri de gözetilerek sanığın hukuksal durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması bozmayı gerektirmiştir.(10.C.D. KARAR TARİHİ 25.01. 2010 Esas No 2008/2928 Kara No 2010/ 999) şeklinde Hüküm kurulmuştur.

---------------------------------------------------------------------------------------------------
2.SAVUNMA HAKKI :
Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 2009/15031 esas sayılı ilamında 20.12. 2009 tarihli resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5941 sayılı Çek Kanunu ile 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek hamillerin korunması Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmış dava konusu suçun yaptırımları farklı biçimde yeniden düzenlenmiş olduğundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 2. ve 7. maddeleri de gözetilerek sanığın hukuksal durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde ve ayrıca “1” numaralı bozma nedeni de göz önünde bulundurularak 5941 sayılı kanun da 3167 sayılı kanunun aksine 5271 sayılı C.M.K.nın 195. maddesinde yazılı açıklamanın yer aldığı davetiyenin tebliğ edilerek sanığın yokluğunda hüküm kurulmasının ön görülmemiş olması nedeniyle sanığın sorgusunun
yapılmasından sonra bir karar verilmesinde zorunluluk bulunması hükmü bulunmakta bu husus lehe olan kanun uyarınca savunması alınmayan sanık hakkında hüküm tesis edilemeyeceği anlamına gelmektedir.
Bu konudada yargılamanın başlangıcından itibaren mahkemenin tebligatları nereye yapılmış ve kimler tarafından teslim alınmış tebligatta kimlerin imzası
vardır? araştırılmalıdır.sanık tarafından değilde yakınları veya çalışanları tarafından teslim alınan tebligatlar tebliğ edilmiş sayılırmı?
Ayrıca 3167 sayılı kanunla yapılan yargılamalarda
söz konusu çekin karşılksız kalması suçun sabit
olduğunun yeterli ispatı sayılıp başkaca yönlerine
bakılmasına gereklilik olmadığı kanaatı anlayışıyla
hareket edildiği herkez tarafından bilinmektedir.
Cumhuriyet savcılığı yada asliye ceza mahkemesi tarfından
çağırıldığında ifadeler ya savcılığın kalemi yada
mahkemenin katipi tarafından yazıldığını ve bu ifadelerin
sanıklar tarafından deyilde ifadeyi yazanlar tarafından
uyarlandığını neden böyle olduğunu sorduğumuzda aldığımız
cevap bu suçun cezası sabit olup hiç bir ifade şeklinin
sonucu değiştirmeyeceğini söylediklerinide hepimiz bilmekteyiz.YER YÜZÜNDE SAVUNMASININ ALINMASINA GEREK OLMAYAN TEK SUÇ OLARAK KARŞIMIZA ÇIKMAKTADIR.
DAĞLARDA POLİSİMİZE JANDARMAMIZA KURŞUN SIKAN TERÖRİST
SOKAKLARI YAKIP YIKAN İNSANLARI KATLEDEN CANİLER
HIRSIZLIK ARSIZLIK YAPANLAR HALKIN NAMUSUNA IRZINA
TECAVÜZ EDEN AHLAKSIZLARIN BİLE SAVUNMASI ALINIRKEN
BORCUNU ZAMANINDA ÖDEYEMEYEN BİZ ESNAFLARIN SAVUNMASINA
GEREK GÖRÜLMEMESİ ADİL YARGILAMANIN NERESİNDE DURMAKTADIR?

3.ŞİKAYET HAKKI
5941 Sayılı Yeni Çek Kanununda şikayet hakkını kime vermiştir? her hangi bir nedenle elinde Çek fotokopisi bulunan herkes şikayet hakkına sahip midir?
5941 sayılı çek kanununun bu yönünü bazı mahkemeler dikkate
almamaktadır.
OYSA YARGITAY 10. CEZA DAİRESİNİN BU KONUDA İÇTİHAT KARARI MEVCUTTUR.

YARGITAY 10. CEZA DAİRESİ 11 /01/2011 TARİHLİ 2009/12640 ESAS
2011/241 KARAR SAYILI KARARI

1. 05. 03. 2006 Tarihli Çek fotokopisinde şikâyetçi………… aya ait cironun iptal edilmiş olduğu Türk Ticaret Kanunu 702.maddesine göre iptal edilmiş ciroların yok sayılacağı dikkate alınarak suç konusu çekin ibraz anında alınan fotokopisinin okunaklı ve onaylı örneği gerektiğinde aslı getirtilip şikâyetçinin cirosunun iptal edilip edilmediğinin ve ŞİKAYETÇİNİN
İBRAZ EDEN OLUP OLMADIĞININ BUNA BAĞLI OLARAK ŞİKAYET HAKKININ BULUNUP BULUNMADIĞININ SAPTANMASI SONUCUNA GÖRE SANIĞIN HUKUKİ DURUMUNUN BELİRLENMESİ GEREKİRKEN EKSİK ARAŞTIRMA İLE MAHKÛMİYET HÜKMÜ KURULMASI

2. 20.12. 2009 Tarihli resmi gazete de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5941 sayılı çek kanunu ile 3167 sayılı çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve çek hamillerinin korunması hakkında yürürlükten kaldırılmış dava konusu suçun unsurları ve yaptırımları farklı biçimde yeniden düzenlenmiş olduğundan 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 2. ve 7. maddelerinde de gözetilerek suç konusu tüm çekler yönünden sanığın hukuksal durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeksizin HÜKMÜN Bozulmasına 11. 01 2011 tarihinde oy birliğiyle karar verilmiştir.
SÖZ KONUSU HAMİLİ KİŞİ EYER ÇEKİ BANKAYA İBRAZ EDEN KİŞİ İSE VE ŞİKAYET HAKKI ONA AİT İSE BU DOSYADA BULUNAN ÇEKLERİN ŞİKAYET HAKKI DOSYADA MÜŞTEKİ KONUMUNDA OLAN KİŞİYLE ALAKASI HİÇ YOKTUR MÜŞTEKİ ŞİKAYET HAKKINA SAHİP DEĞİLDİR.

4.GEREKÇELİ KARARDAKİ EKSİKLİKLER
.2.YARGITAY CEZA KURULU KARARINDA CMK NIN 34/2ARARLARINDA Baş vurulacak kanun yolu süresi mercıı ve şekilleri belirtilir 232/6 hüküm fıkrasında 223üncü maddeye göre verilen kararın ne olduğunun uygulanan kanun maddelerinin verilen ceza miktarının kanun yollarına baş vurma ve tazminat isteme yollarının bulunup bulunmadığının baş vuru olanağı varsa süresi ve mercıının tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkca gösterilmesi gerekir maddeleri uyarınca karar ve hükümlerde baş vurulabilecek kanun yolu süresi mercii baş vuru şekli ve baş vurulmadığı hallerde hükmün kesinleşeceğinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkca gösterilmesi gerekir 5271 sayılı CYY nın 40. maddesinin 1. fıkrasında kusuru olmaksızın bir süreyi geçmış kişinin eski hale getirme isteminde buluna bileceği2. fıkrasında ise yasa yoluna baş vuru hakkının kendisine bildirilmemesi halinde kişinin kusursuz sayılacağı açıkca belirtilmiştir. sanığın yokluğunda verilen kararda yasa yolunun bıldırımının aynen sanık ve müştekinin yokluğunda kararrın sanığa tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde ilgili yargıtay ceza dairesine temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı şeklinde olduğu ve hükmün sanığa usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine karşın temyiz edilmemesi üzerine kesinleştirildiği görülmektedir. Yerel mahkemenin kararındaki yasa yolu bildiriminde yasa yolunun türü süresi ve merciinin yazılmasına karşın baş vuru şekli gösterilmemiştir anılan hükümler yerel mahkemenin bu eksikliği gidermek için yasa yoluna baş vuru şekline ilişkin eksikliği gidermeye yeterli açıklamalı tebligat ile hükümlüyü bilgilendirmesini zorunlu kılmaktadır Böyle bir bilgilendirme yapılmadan yapılan bildiri ve tebliğin geçerliliğinden ve buna bağlı kararın kesinleştiğinden söz edilemez. Bu itibarla kesinleşmeyen hüküm ve kararlar hakkında yasa yararına bozma yasa yoluna baş vurulamayacağından özel dairece yasa yararına bozma isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta olup Yargıtay C Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir. 07.07.2009 GÜN VE CEZA GENEL KURULU 2009 /5-81E.N 2009/196 K.N
Yapmış olduğum uyarlama başvurularında görünen o ki dosyanın içerikleri araştırılmamış aynı kararı tekrarlamakta bazı mahkemeler direnmektedir. fakat iki eşit şartlarda olan dosyaların birinde bir mahkeme kararı bozup yeniden yargılama hakkı verirken dahası BERAAT Kararı verirken bir mahkeme ise uyarlamaya yer olmadığına infazın devamına karar vermektedirler Bu konuya muhatap olan bizler dosyalarımızın bazı mahkemelerde olmasını şanslılık kabul ederken bazı mahkemelerde olmasını ise büyük şanssızlık olarak görmekteyiz. zira bu durum mahkemelerdeki adil yargılanma güvenimizi derinden sarsmakta ve inancımızı kaybetmemize yol açmaktadır.

NETİCE VE TALEP:
Arz ve izah edilmeye çalışılan sebeplerle
1.Konusu kalmamış bu kanun un tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasını ve İNFAZIN DURDURULMASINI

2. Bu değerlendirmenin dikkate alınmaması halinde 5941 sayılı Yeni Çek Kanununun yukarıda açıklanan maddelerinin 5237 sayılı T.C.K 7. ve 5252 sayılı Kanunun 9. maddeleri uyarınca şahsımın lehine olan hükümlerinin uygulanarak kusur (kasıt veya taksir) aranmaksızın görülen davanın yeni kanunun getirdiği kusur sorumluluğu esasına göre yeniden görülmesini c. 5941 Sayılı Yeni Çek Kanununun 1. madde 2. fıkrasında yer alan bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde Genel Hükümler Uygulanır hükmünce takibi şikayete bağlı suçlarda uygulanması gereken “uzaşma” hükümlerinin bu davada da uygulanmasının sağlanmasını ve şahsım hakkında verilen ceza hükmünün İNFAZININ DURDURULARAK DURUMUMUN 5237 SAYILI KANUN HÜKÜMLERİNE GÖRE YENİDEN DEĞERLENDİRİLMESİNİ
3. Dosyada bulunan çek fotokopilerinin asıllarının istenerek şikâyetçinin ibraz eden konumunda olup olmadığının bu vesileyle şikayet hakkının bulunup bulunmadığının saptanmasını ve bu yönüyle BERAATIMA karar verilmesini.
4. BÜTÜN BU SEBEPLER DEĞERLENDİRMEYE ALINMAZSA AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE BAŞ VURMA HAKKIMI KULLANABİLMEK İÇİN DOSYAMDA MEVCUT OLAN ÇEK FOTOKOPİLERİNİN TARAFIMA TEBLİĞ EDİLMESİNİ SAYGILARIMLA TALEP EDERİM
SANIK


NOT:BU BİLGİLERİ BİZE İLETEN SAYIN  TEMEL AYAYDIN'A TEŞEKKÜR EDERİZ..


"BOŞ BIRAKILAN YERLER DOSYALARA GÖRE

DOLDURULACAKTIR AYIRIM YAPILMADAN BÜTÜN DOSYALARA GÖNDERİLEBİLECEK

BİR KONUMDADIR İHTİYACI OLAN ARKADAŞLARIMIZ KULLANABILIRLER"

1 Yorum"AYIRIM YAPMADAN TÜM DOSYALARINIZA İTİRAZ EDİN"

Adsız dedi ki...

Değerli arkadaşlar ,
YARGITAYA , HÜKÜMET ve MUHALEFETE – BASINA EŞ ZAMANLI VERİLECEK DOSYALAR AŞAĞIDA RUMUZU YAZILI OLAN ARKADAŞLARA POSTALANMAYA BAŞLANACAKTIR…
İL OLARAK EKSİK OLAN YERLERE TALEP VE ADRES OLURSA SEVE SEVE YOLLAYACAĞIZ..

1-MERSİN………………….Barışcı Hasan
2-ANTALYA ……………..Mühendis Hasan — M.T
3-ANKARA ………………..Y…r Hnm — S…l Hnm — M.Ali Bey -Tü..n hnm
4-AYDIN …………………..Aydın EFE
5-İZMİR ……………………İHTİYAR
6-ZONGULDAK …………Rahim bey
7-EDİRNE …………………EDİRNELİ
8-TRABZON………………AYAYDIN 61
9-İSTANBUL …………….Y…M hnm — S…i hnm –S…m hnm –O…y hnm –
10-KAYSERİ ……………..VEZİR
11-ESKİŞEHİR …………..UĞUR 26
12-BALIKESİR …………..MAVİ 27
13-KONYA ………………….SAMİ
14-SAMSUN………………..M.YALÇIN
14-BODRUM……………….B.BODRUM

Arkadaşlar şu an yazabildiklerim bu arkadaşlar .Yazamadıklarım lütfen bizlere isim bildirsin…Arada unuttuğumuz isimler varsa özür dilerim.Lütfen isim bildirin arkadaşlar.Dosyalar ücretsiz gönderilecek ve Başta barolar olmak üzere , Siyasi parti ve basın kuruluşlarına verilecektir.
İl dışında ilçelerde hatta kasabada oturan arkadaşlar bile bizden bu dosyaları talep edebilir.
Yeterki emeğe saygı olsun i atılmadan yerine ulaşabilsin….

ekm2510

Yorum Gönder

“Hiç kimse yalnızca borcundan dolayı özgürlüğünden yoksun bırakılamaz “

http://www.wikio.comFriendFeed'de bana abone olAdd to Technorati FavoritesPowered by  MyPagerank.Net web siteleriEconomics Blogs - BlogCatalog Blog Directory

powered by Blogger | WordPress by Newwpthemes