Ödenmemiş çekler ve yavru deve



          Ödenmemiş çekler ve yavru deve
İlk yazıyı yazarken öngördüğümüz gibi, ödenmemiş çeklerle ilgili yapılması beklenen yasal düzenleme konusu daha çok su kaldıracaktır.
Cuma günü yayımlanan yazımızın ardından birçok olumlu ve olumsuz tepki aldık. (Gelen tepkilerin bir kısmı Referans'ın web sitesinde görülebilir.) Doğal olarak asıl tepki, karşılıksız çekleri nedeniyle hapse girme tehlikesi ile karşı karşıya olanlardan geldi.
Ben bu grubu, kötü bir niyetle değil ama biraz da İngilizce tanımlamasından (interest group) etkilenerek, "çıkar grubu" diye adlandırmıştım. Ne yazık ki Türkçemizde "çıkar ya da lobi grubu" genelde olumsuz anlamda kullanılıyor. Yoksa insanların kendi konularını izlemek ve seslerini duyurmak için birliktelikler oluşturmaları kadar doğal ve demokratik bir tavır olabilir mi?
Ödenmeyen çekleri nedeniyle hapis cezası ile karşı karşıya olanların görüşlerini en güzel uzun yıllardır tanıdığım bir büyüğüm özetlemiş:
"... 'Çekini ödemeyen hapse girmeli mi' başlıklı yazınızı okudum. Bu yazıda aşağıdaki hususların yer almamasını eksiklik olarak görüyorum:
- 3167 sayılı Çek Kanunu 31.12.2008 tarihine kadar Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri ile uyumlu hale getirilmesi gerekirken bu yapılmamıştır. Bu nedenle söz konusu kanunun yok sayılması gerektiğini belirten hukukçular vardır. Bu belirsizlik nedeniyle asliye ceza mahkemeleri iki ayrı şekilde uygulama yapmaktadır. Bazı mahkemeler beraat kararı verirken bazıları ceza vermektedir.
- Çek Kanunu'ndaki adli para cezası ödenmediği takdirde hapis cezasına çevrilmektedir. Bunun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 'Hiç kimse yalnızca bir sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirmemiş olmasından dolayı özgürlüğünden yoksun bırakılamaz' hükmüyle çeliştiği belirtilmektedir.
- Borç senetleri ile çekler arasındaki müeyyidelerin farklı olmasının bankaları koruma dışında bir nedeni olmadığı kanaatindeyim.
- Bir işletme iflas ederse o işletme ile ilgili her türlü işlem için ilgili iflas masası yetkili kılınmaktadır. Ama iflas etmiş bir işletmede ödenememiş bir çek varsa, çekte imzası olan kişi işletmenin bu borcunu ya şahsen ödeyecek ya da hapis cezası alacaktır. Tüm diğer borçlar için ise iflas masasında eğer bir şey kaldıysa olabildiği kadar bir ödeme yapılacaktır. Bu durum adil midir?
Belki de 'Türkiye'de adil olan ne var zaten?' diyeceksiniz. Haklısınız…"
Yukarıda sayılan görüşlere ve saptamalara zaten itiraz edilmiyor. Ama bazı karşı savlar var. Örneğin "Sözleşmeden doğan yükümlülük yerine getirilmezse hapis cezası olmaz" savına karşın, "Peki vadeli çek olur mu?" savı hemen öne sürülüyor.
Ya da borç senedi ile çek arasındaki müeyyide farkının sadece bankaları korumayı amaçlamadığı ama ticaret hayatına da bir likidite sağladığını kabul etmemiz gerekmez mi?
Türkiye'deki "dejenere edilmiş (vadeli) çek sisteminin" ekonomiye çok ciddi bir akışkanlık ve likidite sağladığını kim yadsıyabilir? Banka kredisi faizleri (özellikle ekonomik anlamda bir parça zorda ve özkaynak sıkıntısı olan "riskli" firmalar için), gök kubbeyi aşmışken nasıl olacak da işletmeler vade ile hammadde alıp yaşamlarını sürdürecekler?
Sonuçta vadeli çek, arkasında hapis cezası tehdidi olduğu için, "teminatsız/imza karşılığı alınan kredi" anlamına gelmektedir. Teminat tehdidin kendisidir. Bugün bir bankadan teminat olmadan (örneğin gayrimenkul ipoteği ya da diğer bir ipotek olmadan) kredi alınamamaktadır. Çek ile vadeli kredi almanın teminatı da hapis cezası tehdididir.
Hoşlanalım ya da hoşlanmayalım, durum budur.
Zaten böyle olmasa, kimse özsermayesi yeterli olmayan işletmelere ya da işadamlarına çek ile vadeli mal vermez. Dilersek bu duruma yasal bir düzenleme ile son veririz. Ama bunu yaparsak zaten sermayesi çok kıt olan Türk sanayi ve ticaret hayatına ciddi bir tıkanıklık getireceğimizi de hiç unutmayalım.
Son söz: (Son söz etmeyi hiç sevmem ama bugün ödemedikleri çek nedeni ile hapsi tehlikesi yaşayanların asıl dertleri, aldıkları çeşitli borç ve kredilerin aşırı artan faizleridir. O nedenle yazıyorum) Faiz yavru deve gibidir, hiçbir zaman girdiği kapıdan çıkmaz. Mutlaka bir duvar yıkarak çıkar.

           Ertuğ Yaşar
           Referans Gazetesi

Yorumlayınız "Ödenmemiş çekler ve yavru deve"

Yorum Gönder

“Hiç kimse yalnızca borcundan dolayı özgürlüğünden yoksun bırakılamaz “

http://www.wikio.comFriendFeed'de bana abone olAdd to Technorati FavoritesPowered by  MyPagerank.Net web siteleriEconomics Blogs - BlogCatalog Blog Directory

powered by Blogger | WordPress by Newwpthemes