Çek mağdurlarının gözü kulağı Hükümet’te
Metris Cezaevi’nde karşılıksız çekten dolayı yatan birisinden mektup aldım. Çek mağduru olduğunu ısrarla savunan bu kişi, haksız yere hapis yattığını, kendisi ile aynı durumda olup da yargı sonucu serbest kalanlar olduğunu savunuyor ve “Ekonomik kriz sonucu işimi ve barkımı kaybettim. Çok değerli gayri menkullerim ipotekli bulunduğu bankalar tarafından yok fiyatına satıldı, dolayısıyla borcumu ödeyemedim. Kestiğim çeklerden ötürü yargılandım. Bazılarından mahkeme beraat kararı verdi. Bazılarından ise ceza yedim. Aynı şekilde benim durumumda olduğunu bildiğim bazı kişiler ise yargılama sonucunda ceza almadan kurtuldular. Madem kanun aynı. Neden mahkemelerden farklı karar çıkıyor” diye dert yandıktan sonra “Beni içeri attılar, peki o çekleri kim ödeyecek? Beni içeri atacaklarına dışarıda bıraksalardı çalışıp belki borcumu ödeyebilirdim” diyor. Şunu da eklemiş: “Türk Ticaret Kanunu’na göre çek de kıymetli evrak, senet de. Senedini ödeyemeyenler hapse girmiyor. Fakat çekini ödeyemeyenler içeri giriyor. Bu nasıl adalet!”
Diğer taraftan, müşterisinden aldığı çekleri tahsil edemediği için iflas bayrağı çeken mağdurlar da var. Bakın onlardan biri ne diyor: “Müşterilerimden aldığım çekler karşılıksız çıktığı için o meblağları kendi öz kaynaklarımdan karşılamak zorunda kaldım. Fakat artık karşılıksız çıkan çekleri ben de ödeyemeyecek duruma geldim. Bankalar çek karnelerini müşterilerine bu kadar kolay vermemeli. Müşterisini seçerek çek karnesi vermeli veya müşterisinin kestiği çek karnesinin en azından yarısını banka karşılamalı ki, her önüne gelene çek karnesi vermesin. Adam eline geçirdiği çeki sanki başkası ödeyecekmiş gibi sorumsuzca kesiyor. Sonra vadesi gelince de ödeyemiyor. Bunun bir cezası olmalı. Madem çekin altına imza atıyorsun, o zaman imzana sahip çık. Çıkmıyorsan CEZAEVİNE girmelisin.”
İki, taraf da çek mağduru. Biri altına imza koyduğu çeki ödeyemediği için hapis yatıyor. Diğeri aldığı çekin karşılıksız çıkması sonucu iflas bayrağı çekmiş. Hatta o da hapse girmek üzere. Şimdi hangisi haklı?
Karşılıksız çek kesen çekini ödemediği için hapse girmeli mi, girmemeli mi? Çok ince bir çizgi...
Bildiğim kadarıyla Hükümet’in çekle ilgili bir düzenlemeye gitme hazırlığı var. Ama araştırdım, Hükümet’in de üzerinde mutabakata vardığı bir taslak henüz ortada yok. Alternatifli metin taslağı hazırlamış. Bir alternatife göre, karşılıksız çek kesenler cezaevine girmeyecek. Diğer alternatife göreyse girmek zorunda. Anladığım kadarıyla bu konu daha çok tartışılacak. Ve karar ne olursa olsun, herkesi memnun etmeyecek. Çekini ödeyemediği için hapis yatan kurtulacaksa, çekini tahsil edemediği için zor durumda kalanlar bundan memnun olmayacak. Karşılıksız çek kesenler ceza evine girecekse de bu kez onlar memnun olmayacak. Ancak şu da bir gerçek ki, kimse hapse girmeyi göze alıp bile bile karşılıksız çek vermez. Diğer taraftan da nakit akışınızı aldığınız çeklere göre düzenlerseniz ve burada aksama olursa perişan olursunuz. Durum altından kalkılabilecek gibi gözükmese de cezaevlerinde yatan binlerce çek mağduruyum diyenin gözü Hükümet’in bu konuda atacağı adımda.
İnşallah ekonomi düzelir de ne çek yüzünden kimse cezaevine girer ne de kimse çekini tahsil edemediği için mağdur olur.
O günleri görebilecek miyiz?
Aydın Ayaydın
aayaydin@gazetevatan.com
1 Yorum"Çek mağdurlarının gözü kulağı Hükümet’te"
tamam o zaman ...
madem çek magdurlarını içeri atmkta bu kadar kararlısın atın o zaman adil olun herkesi içeri atın.. senetlerini ödemeyenleride elektrik su d.gaz faturalarını ödemeyenide ama en önemlisi bu krize yol açan bürokrat ve siyasileride... ayrıca devlet memurlarını polis asker savcı belediye memurlarınıda en ufak bir hata yapıp yada daha büyük hata yapıp devleti isteyerek veya istemeden zarara uğratan herkesi. hatta o çok sevdiğiniz dağdan indirip üstüne para verdiğiniz teroristleride.. haa şunuda söyleyeyim ben dolandırıldım çeklerim ortagım tarafından piyasaya sürüldü her şeyimi kaybettim üstüne borcum olmayan çeklerden dolayıda aranmaktayım.ama siyasi ve devletimize göre dolandırılıp hayatınızın elinizden olması yetmiyo birde içeri sokalım 5 senede biz eziyet edelim diyorsa bende diyorumki ö zaman önce kendiniz bir içeri girin sonra beni alın.. ayrıca siyasilerin yaptıgı açıklamalardan bütün bütün çek kesenleri dolandırıcı muamelesi yapmaları çok üzücü onlara laflarını iade ediyorum.onlar ne sanıyorlar biz hapis varmı diye ödüyorduk çeklerimizi hapis olmasa ödemiyecegiz. bunumu sanıyorlar. hayır asıliçeri atılınca borç ödenmiyecek bunu bile göremiyorlar. yazık.ayaklar baş olmuş .onlar oynanan oyunun farkında bile degiller. bankalardan emir alıyorlar sadece bu çekiçin zorlayanların yüzde 95 i bankalar facktoringler ve paravan şirketlerin arkasına saklanıp magdur rolü yapan tefeciler.. yoksa esnaf zaten çekleri işleme koymuyo bekliyor.ama o tefeciler vebankalar usulsüzce çek karşılıgı kred verdikleri için çekleri fahaiş fiyatlarla kırdırdıkları için rantları kesileceginden dolayı avaz avz bagırıyorlar. siyasilerde her zamanki gibi sesi çıkmayan magdurun degilde çıgırtkan kan emici banka ve tefecilerin sesini duyuyor ne diyelim ALLAH ıslah etsin.........
Yorum Gönder
“Hiç kimse yalnızca borcundan dolayı özgürlüğünden yoksun bırakılamaz “