26.09.2004 tarihinde Avrupa Birliği’ne Uyum Yasaları çerçevesinde yeni TCK ( Türk Ceza Kanunu) çıkarıldı. Ve bu kanunun geçici birinci maddesine göre diğer özel ceza kanunlarının yeni TCK’ya uyumlu hale getirilmesi için 31,12,2006 yılına kadar süre tanındı. Yine 06.12.2006 tarih ve 5560 sayılı kanunun 15. maddesi ile bu sure 31,12,2008 olarak düzenlendi. 2008 yılı sonuna kadar diğer bütün kanunlarda uyum amaçlı düzenleme yapıldığı halde Markalar Kanunu ile 3167 Sayılı Çek Kanunu uyumlu hale getirilmedi. 01,01,2009 tarihi itibariyle ne Markalar Kanunu kaldı, ne de Çek Kanunu kaldı. Hatta o günlerde Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya “geçmiş olsun” diyerek Çek Kanunu’nun geçersiz olduğunu ve karşılıksız çek suçlularının artık olmayacağını savundu.
Markalar Kanunu’na muhalefetten yargılanan, hatta bu suçtan cezaevinde olanlar hemen tahliye edildi. Yeni kanun 15 Ocak 2009’da çıksa da geriye dönük işlemeyeceği için gerçekten marka hırsızlarına af denilebilecek şekilde kıyak yapıldı. Hatta cezalarının düşmesiyle kalınmadı, el konulan kaçak mallar bile ödül niyetine teslim edildi.
Peki karşılıksız çek suçundan yargılananlar, ya da cezaevinde olanlar?
Onlara bu kanun uygulanmadı. Peki niye?. Çünkü bankalar öyle istedi diye. 2009 yılının sonuna doğru tekrar Çek Kanunu çıkarıldı ve çek cezalılarına çocuk avutur gibi erteleme getirildi. Cezaevinde olanlar taahhüt vererek tahliye edildi.
Ancak taahhüt verdikleri süre 2010 yılının son aylarında doluyor ve ödenmesi gerekiyor. Ödenmezse tekrar infazları kaldığı yerden başlayacak. Peki bir yıl once taahhüt alınarak tahliye olan bu borçlular borçlarını ödediler mi?. Hiç sanmıyorum. Zaten iflas etmiş, sicili bozuk, iş yapamaz durumda olan insanlar bir senede o kadar yüklü borçlarını nasıl ödeyecekler?. Siz iş vermesseniz, önünü açmazsanız, evine ekmek götüremeyen insanlar ticaretten kalma borçlarını nasıl ödeyecek? Diğer tarafta elinde çek bulunduran alacaklılar ne olacak?
Siyaset ve Düşünce Yazarıdır.
2 Yorum"Çek Mağdurları Ne Olacak?"
evet çok doğru dağdaki terörüst olsaydık af isteyip yada yalandan pişmanım diyerek ceza indirimi alıp belkide tahliye edilebilirdik
ama çek cezası af istemek bile yasak pişmanlık indirimi bile yasak bu ülkede ticaret yapmıyacan fabrika çalıştırmıyacan insanlara ekmek vermicen yoksa sonun krizde (krizler ülkesi) batmak olur ve cezaevini boylarsın ne demek lazım ki
işte en büyük kriz bu
iflas etmiş evine ekmek götüremeyen evindeki eşyası bile icrayla hacizle alınan hiç kimsenin iş vermediği bir insan nasıl adli para cezasını ödeyipte tahliye olacakki ben devlete 15 senede 885 milyar vergi ödedim daha sonrada dolandırıldık ve arkasından kriz patladı bankalar kredi vermedi işyerimdeki mallara kadar herşeyi icra aldı 1 trilyonluk gayri menkulüm arabalarım evlerim işyerlerim 250 bin liraya gitti bu parada ancak icra faizlerini karşıladı ben şimdi ne yapayım gidip teslimmi olayım yoksa bekleyip kaçayımmı.............
rakamlar toplam 95000 tl ama cebimde bir tl bile yok evimdeki halıya kadar aldılar ne yapayım soruyorum size.......
Yorum Gönder
“Hiç kimse yalnızca borcundan dolayı özgürlüğünden yoksun bırakılamaz “