BİR ÇEK MAĞDURUNUN ACI VE İBRETLİK ÖYKÜSÜ


BEN BÖYLE OLSUN İSTEMEDİMKİ. (BİR ÇEK MAĞDURUNUN ACI VE İBRETLİK ÖYKÜSÜ)
Bugün eski dostlarımdan ve ticaret yapıpta borcumu ödeyemediğim bir arkadaşıma rast geldim. Baktım çökmüş, bitmiş, solmuş hayırdır dedim, ben bittim kardeşim iflas ettim dedi. O anda dünyam karardı. Beynimde şimşekler çaktı . Benim bu adama borcum var her nekadar bedeli bir esnafın iflasına neden olacak kadar büyük degil ama olsun, benim gibi bakalım kaç kişi borcunu ödemediki bu adam iflas etti. İlk mahkemede 1200 gün ceza aldıgını söyledi. O anda hayatım yaşadıklarım bir kaç saniyede bir film şeridi gibi gözümün önünden geçti. O anda yaptıgım ticaretede, beni bu hallere düşürenlerede isyan ettim, lanet okudum. Koskoca müessese, 50 yıllık köklü bir kuruluş ellerimden nasılda kaydı gitti, sahip çıkamadım, engel olamadım.Düşündüm bunda benim suçum, kabahatim, kabiliyetsizliğimin kötü sonuca etkisi ne. Vicdanen rahatlamaya çalıştım, kanımın son damlasına kadar, gücüm tükeninceye kadar, sırtımdan akacak ter kalmayıncaya kadar mücadele ettim. Enayilik derecesinde dürürüstlük ve kul hakkından korkma, allahın huzurunda nasıl cevap verecegim korkusunu iliklerime kadar hissettim, titredim, korktum.

Hayatımda hiç bir gayri meşru işim olmadı, sigaradan başkada kötü alışkanlıgım yok. Hayatta tek gayem aileme ve çocuklarıma iyi bir hayat yaşatmak, saglam bir gelecek kurmaktı. Ama olmadı başaramadım, iflas ettikten sonra yaşadıklarım kabus gibi, korku filmi olarak çekilse reyting rekorları kıracak cinsten.Alacaklının baskısı, hacizler inanırmısınız bir günde tam 28 haciz yaşadım. İsyanım borçlarımın hiç birinin günün gelmemiş olması, piyasadaki bir panik herkes saldırdı, neyim var neyim yok, avukatlara, alacaklılara, mafya bozuntularına, icralara kaptırdım. Tefecilerde cabası.Bir anda sudan çıkmış balıga döndüm.O panik ile saglıgımı kaybettim, psikolojik tedaviye başlandı, arkasından yüksek tansiyon, şeker hastalıgı, bir yandan borçlarla cebelleşirken diğer yandan saglık sorunlarına boguldum. Ben bunları yaşarken ailem ne yaptı, bu iflasın bana maliyeti şahsımın saglıgını kaybetmesi, eşimin akıl saglıgını yitirmesi babamın iki gözü ve iki ayagını kaybetmesi oldu.

Para maddiyat umurumda degil, itibarım bitti, sevdiğim dostlarım, arkadaşlarım hep iyi gün dostuymuş çevremde kimse kalmadı, beni görenler vebalıymışım gibi yolunu degiştirdi, telefonlara ulaşamaz oldum. Bunlarla ugraşırken bir gece sabaha yakın kapı kırılacak gibi çalınıyor, zil susmuyor zaten diken üstündeyim, tamam mafya geldi beni ve ailemi katledecek. Bunları düşünürken kapı kırıldı elleri silahlı 5-6 adam içeri girdi yatagımda yanımda eşim, 5 yaşındaki kızım korkuyla bakıyor aglıyorlar adamların ellerinde cep lambaları silahları üzerime dogrultup bagırıyorlar yat yere ellerini başının üstüne koy, daha ne oldugunu anlamadan ellerim arkamdan kelepçelendi, karga tulumba üzerimde pijamalarımla dışarı çıkardılar. Baktımki mahalle ayaga kalkmış, anam babam duymuş koşmuş gelmişler o kalabalıgın içinden geçerek arabaya bindirdiler ayagım çıplak, üzerimde pijamalar. Hala ne oldugunu anlayamadım ki, araba yürüdü, uzun süre gittikten sonra baktım bir yere geldik, önünde adliye yazıyor, arabadan indirmeden içeri girdiler, beş dakika sonra ellerinde bir dosya geri döndüler, tabi bu arada bana arabada hakaretler, fiili davranışlar devam ediyor, araba yürüdü dogru cezaevine içerde asker beni almadı, saglık raporu yok diye tekrar arabaya bin hastahaneye ellerim arkadan kelepçeli, acil servise girdik gazeteciler, televizyonlar görüntü alıyor bir odanın kapısında bekletildim, doktorun yüzünü görmeden darp yok raporu alındı. Tekrar geri cezaevine döndük, o girişle 2004 yılından bu yana cezaevleri meskenim yurdum oldu.

Yıl 2009 cezaevi savcısı koguşa geldi, herkes dilekçe yazacak, mahkeme kabul ederse şartlı olarak salıverileceksiniz. Çırpındım itiraz ettim ben dilekçe falan vermem, cezamın bitmesine az kaldı bitirip çıkacagım. Olmaz dendi, savcının yazdırdıgı matbu dilekçeyi imzaladık, bir gece yarısı salınıverdik. Cepte para yok, çıkacagımdan kimsenin haberi yok, yayan olarak tam 2 saat yürürdüm. Yürürmeyi unutmuşum, yollar yabancı, insanlar yabancı. İçerde katil, hırsız, gaspçıyla beraber yata yata insanların hep suçlu oldugu kanaatim oluşmuş.

Neyi yazdım, neyi imzaladım farkında bile degilim, neden sonra okuyup araştırarak ne yaptıgımı anladımki, 2010 yılı sonunda tekrar cezaevine girecegim. Çünkü ödeme şansım yok, piyasalar bitmiş, kurulu düzeni olan iş yapamıyorki, benim gibi sicili bozuk, sabıkalı biri çalışsın iş bulsun. Günlerce sigara parası bulabilmek için saga sola koşturdum. Bırakın borç ödemeyi , eve götürecek ekmek parası bulamıyorum. Hala geceleri lambayı yakmadan oturuyor, kapıya bile çıkamıyorum. Beklemek yatmaktan daha zormuş.

İşi olmayan insan ne yapar sadece düşünür, düşündükçe daralıyorum, bu vicdan azabı, bu sıkıntı beni yedi bitirdi. Artık bünyem bu yükü kaldıramıyor ezildikçe eziliyorum, yolda herkes bana bakıyor gibi, itibar sıfır, herkesin gözünde üçkagıtçı, dolandırıcı, sessiz çıglıgım çıg gibi ben dolandırıcı degilim, tokatçı degilim ama sesim çıkmıyorki.... Beni hayata baglayan küçük kızım bu yıl okula başladı, her gün soruyor baba ne zaman gideceksin. Beni mahfediyor yıkıyor, cevap yok sadece derin sessizlik var.

Evet ben suçluyum, iflas ettim borcumu ödeyemedim. Düşünüyorum yıllarca ticaret yaptım, ekmek kapısı oldum, işveren oldum vergi ödedim. Sırtımdan alacaklılar milyarlar kazandı o zaman dürüsttümde şimdimi bozuldum hayır asla ben beni çok iyi biliyorum, ben degişmedim aynıyım düşünüyorum ama anlatamıyorum. Kul hakkı evet çok zor allah kul hakkıyla kapıma gelme buyuruyor, amenna saddakna. Lakin islamın bir tavisyesi var borçluya kolaylık gösterin, süre tanıyın, gerekirse alacagınızı silin sizin alacagınızın kefili benim buyuruyor yüce yaradan. Benim özgürlüğümü elimden alarak borcunu öde diyorsunuz, ellerim baglı düz duvara tırman diyorsunuz, borçlu benim benim ailemle işiniz ne bana çektirdiklerinizi aynen ailemede çektiriyorsunuz onların suçu ne. Özgürlüğümden yoksun cezaevlerinde sürünürken paranızı alabildinizmi, mübarek ramazan ayında, bayramlarda ailemden uzakta hapis yattım, ailem kışın sogugunda yazın sıcagında görüş zulmü için cezaevleri kapısında sürünürken hiçmi kul hakkı olmadı. Özgürlüğümü elimden aldınız benim hiçmi kul hakkım dogmadı, tabiki dogdu, maddiyatı verende allah alanda gün gelir fırsat dogar borçlar ödenir, ama bu sikıntıların bu zülmün maddi bir bedeli varmı. Soruyorum size ey alacaklılar hiçmi allahtan korkunuz yok, sizlerle yanılamaz, torpilin sökmeyecegi, avukatın hakimin sözünün geçmeyecegi kıyamet gününde yüce mahkemede allahın huzurunda hesap soracagım. Ben suçluyum , insanım hata yapabilirim yaptımda, ama bedelini maddi manevi ödedim, sizler bana yaptıgınız zulmün hesabını nasıl vereceksiniz.

Bir çift sözümde siyasilere, ekonomik dengelerden bahsedip, haksızlıga çanak tutan, dünyanın hiç bir yerinde olmayan bu suç ile hizmet ettiğniz menfaat çeteleri sizi kıyamette kurtarabilecekmi. Ey hakimler azıcık vicdan sahibi olsanız hepinizin kabu ettiği bu haksızlıga karşı sesinizi yükselrirsiniz. hani arkanızdaki duvarda yazıyor ya ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR. bu yazı sadece orada kalıyor.

Evet ben suçluyum hatalıyım ama ben böyle olsun istemedimki. İdama gidene bile sorarlar son arzun ne, siz onu bile bize çok gördünüz, hiç sordunuzmu niye ödemedin, ceza vermek cezaevine atmak, insanların özgürlüğünü elinden almak sizce çok kolay.

Sami Kal

9 Yorum"BİR ÇEK MAĞDURUNUN ACI VE İBRETLİK ÖYKÜSÜ"

Adsız dedi ki...

yaşadıklarınızı şimdi çok iyi anlıyorum,bende yaklaşık 8 yıl önce mobilya mağazası açtım elemanın 1ken 19 kişi olduk hiç çek kullanmadım tüm ödemelerimi nakit yaptım piyasaya sadece haftalık borç yaptım ssk,bağkur,vergi ,kira ödmelerimi günü gününe yaptım,baştan beri kimseye bir zararım olmasın diye hep nakit çalıştım fakat artık acemilik mi şanşsızlık mı bilmem yaklaşık 3 yıl öncesi çalıştığım bir firmanın faturaları sahte çıktı en ufak bir art niyetim olmamasına karşın mağdur olmama karşın cezaların ardı arkası kesilmedi sonuç olarak ben firma ile 2 - 3 yıl çalıştım parasını ödedim faturasını aldım ama ödememi nakit yaptığımdan sadece kasa defterine imza aldım,şimdi yıl 2014 eylül ayı artık ödeyecek gücüm kalmadı işlerim bozuldu ama bana en çok koyan tek oğluma rahat bir hayat sunmuşken simdi onun parasız ve eski çevresinden uzak kalmasına sebeb olmamdır.o olmasa kesin intahar ederdim................

Adsız dedi ki...

bir çevrem saygımlığım vardı,şimdi kendi evimde karanlıklar içinde yaşıyorum,44 yaşındayım ve ölüyüm.

Unknown dedi ki...

Sevgili Kardeşim yazdıklarınızı aynen katılıyorum. Ben de benzer sıkıntıları yaşadım. Yasadiklariniz az buz şeyler değil. 50 yıllık bir müesseseden bahsediyorsunuz. Sizi cok ama cok iyi anlıyorum. Artık bu konuda çok tecrübeliyim. Master ve Doktora Tezi vermiş kadar hayat tecrübesine sahibim.Bu yolda nasıl davranılir ? Nasıl strateji çizilir ? Nasıl yol alınır ? Bunların hepsini hayatım ve Allahım bana sukurler olsunki ogretti.Bağkur borcundan dolayi 3 yıldır Ssk ile Bağkur borcunun birleştirilmesi ile ilgili davayi sabirla sonuçlanması bekliyorum.Su anda Yargıtay da ve 4 . Sene başlamış durumda.Iflasla birlikte bunu duyan eşim buraya kadar deyip yollarımizi ayırdık, isportacilik yaptım, İngilizcem var ODTÜ mezunuyum, daha sonra eski bir müşterimin yanında calismaya başladım bunu duyan ve benden hatır senedi alıp icraya veren ortağım beni dedikodu ile işten attırdı yine işsiz kaldım, yılmadim mücadeleye devam ettim annem bana kol kanat gerdi evini açti, karnımi doyurdu , yardım etti.Başka bir şirkete girdim ihracat konusunda hiç ihracatlari yoktu ,bir süre sonra beni işten attılar sokakta başka işler yaptim,aynı sirket sensiz olmuyor diye beni tekrar ise çağırdı , ihracatlarım arttı şu anda iflas etmiş bir iş adami olarak çalıştığım firma ve çevremdeki kisilerle , özellikle iflas etmiş is adamları ile tecrübe ve duygularımı paylaşmak istiyorum.Borç odemesi nasil yapilir, ek is yaratma , para kazanma stratejileri ? Finans yonetimi , borc odeme konusundaki hassas noktalar nelerdir ? Liderllik , kocluk yapma .Şifa bulma , psikolojik sikintilardankurtulma ve hayatta yol alma yontemleri konusunda sizlere yardimci olabilirim.Bana nasıl ulasabileceksiniz ? e mail adresim:leventerener@yahoo.com. tr Saygilarimla, Levent Erener cep:533.217 41 71

Adsız dedi ki...

O kadar güzel anlatmışki. Bende en son mağdurum sanırım. Yeni çıkan çek yasasından dolayı beş parasız dolaşıyorum. Ailemi bırakmak zorunda kaldım. Yurtdışına çıkmak kısaca kaçmak zorunda kaldım işlerimi Toplamak için ama çok zor. Çok zor iflas itibar kaybı. dogan.importexport@gmail.com

Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Unknown dedi ki...

Yazınızı okurken, acaba benim hayatımı yaşayan birimi var dedim. o acıları bilirim kardeşim.ben derim-ki tüm alacaklı olanlar zalim ve vicdansızdır. hepsine lanet olsun

Adsız dedi ki...

benimde başım belaya girdi bir tanıdıkla iş yaptım ve bu adam türkiyenin en büyük ibnesi çıktı 2002 de iflas ettim bu dedigim şahısda kaçtı araştırdım sordum soruşturdum ama kesin marmara bölgesinde gizleniyordur ama iz yok yol yok ben birde bir ajans patronu darp ettim bu şahıs akrabalarıma küfür etti tehdit etti beni bunu hastanelik ettim

Unknown dedi ki...

Sevgili ARKADAŞLAR,

Yukarıdaki yazının sahibiyim. Bakıyorum da aradan 5 sene gibi bir zaman geçmiş.Tabii bu arada doğal olarak pek çok şeyler değişmiş.Bu yazıyı iyi ki yazmışım.Beni arayan bazı işadamlarına ve iflas durumunda olan kişilere canı gönülden fikir verdiğim ve yol gösterdiğim oldu , onları cesaretlendirdim ve onlara yol yordam gösterdim , borçlarından kurtulmaları konusunda onlara destek oldum ve liderlik yaptım. Çanakkale'den,Bingöl'den, Eskişehir'den çeşitli işler yapan kişilerle hayat tecrübelerimi paylaştım ve onların yaşamlarına katkı oldum.Bu benim açımdan önemliydi ve bir görev oldu.Çünkü hayatında adliyenin önünden dahi geçmemiş bir insanın ve aile babasının hem patronluktan hem de ailesinden boşa çıkması gerçekten kolay bir meseleolmuyor.Bu durumu aşmak benim için tabii ki kolay olmadı. Fakat sabrın, gayretin ve mücadelenin meyveleri zaman içersinde muhakkak ki kişiye sonuçlarını veriyor. Ben Sizlere nasıl katkı olabilirim ? Bence önemli olan nokta burası. Strateji çizmek kişiye göre uygun yol ve stratejiyi çizerek ,iş bulma konusunda destek vererek ve onu yalnız bırakmayarak hem psikolojisini ayakta tutmaya ve önündeki sorunlar yumağını daha rahat çözmede yol arkadaşlığı konusunda artık fayda sağlamayı kendime bir sosyal yardım projesi haline getirdim. O yalnızlığın ne demek olduğunu iyi biliyorum. Beni ararsanız dertleşir birberaberce bir yol bulabiliriz.
Saygilarimla,
Levent Erener /ANKARA
Cep:544.217 41 71

Unknown dedi ki...

Merhaba 28yaşindayim surekli bir ticarete gitme isteği oluyordu ve lokanta açtım bütün birikimi yatırdım işlerim ters gitti olmadı olmuyor elimde avucumda kalmadı ve ifkaz verme durumundayım çok borclandim mücadele ediyorum ama olmuyor piskoliji olarak tamamen bittim ne yapacam bilmiyorum aklıma sadece ölmek geiyor

Yorum Gönder

“Hiç kimse yalnızca borcundan dolayı özgürlüğünden yoksun bırakılamaz “

http://www.wikio.comFriendFeed'de bana abone olAdd to Technorati FavoritesPowered by  MyPagerank.Net web siteleriEconomics Blogs - BlogCatalog Blog Directory

powered by Blogger | WordPress by Newwpthemes