8:38:00 ÖÖ
User
Öztürk, Küçük ve Orta İşletmeler Sanayici ve İş Adamları Dayanışma Derneği`nin (KOSİAD) Barcelo Eresin Otel`de çek mağdurlarına yönelik düzenlediği toplantıda, 20 Aralık 2009 tarihinde yürürlüğe giren 5941 sayılı Çek Kanununa ilişkin konuşma yaptı.
İktidarın toplumsal ihtiyacı ve hukuka uygun olup olmadığını dikkate almadan yasalar yaptığını savunan Öztürk, Genel Kurul`da önergelerle yasa yapma, hatta önergelerle Anayasa değişikliği yapma devrinin başlatıldığını, bunun kabul edilemez bir durum olduğunu vurguladı.
Öztürk, Çek Kanunu`nun 453 bin 778 kişiyi ilgilendirdiğini dile getirerek, kanunun çıktığı 14 Aralık 2009`da 3167 sayılı Çek Yasası`na muhalefetten dolayı cezaevlerinde 2 bin 179 kişi bulunduğunu, 1488 kişinin tahliye edildiğini ve dün itibarıyla bu suçtan hapiste bulunan kişi sayısının 591 kişi olduğunu anlattı.
Yeni Çek Kanunu`nun çekteki miktarı ödeyemediği için karşılıksız çek keşide etmek suçundan cezaevinde yatan, onları eş ve çocuklarının, hapishaneye girme tehdidi altında olduğu için evini barkını terk ederek ailesinden uzakta yaşayanların beklentilerini karşılayamadığını vurgulayan Öztürk, şöyle devam etti:
"Bu kanun toplumda `çek mağduru` diye tanımlanan insanların feryat figanlarına çare bulunması için hazırlandı. Ama siyasi iktidar tercihini mağdurlardan değil güçlüden yana kullandı. Yeni Çek Kanunu bankaların hükümete baskı ve telkinleri doğrultusunda çıkarılmıştır. Bu kanun çek mağdurlarının sorunlarını gidermemiştir, ertelemiştir. Ama mağduriyet ertelenmiyor, sürekli yaşanıyor."
Öztürk, yeni kanunda alacaklının tahsilini garanti altına almak için ceza getirildiğini, bono alacaklısı için farklı hukuki rejim öngörülürken, çek alacaklısı tahsilini garanti altına almanın hukukla bağdaşmadığını öne sürdü.
Kaynak:AA
İktidarın toplumsal ihtiyacı ve hukuka uygun olup olmadığını dikkate almadan yasalar yaptığını savunan Öztürk, Genel Kurul`da önergelerle yasa yapma, hatta önergelerle Anayasa değişikliği yapma devrinin başlatıldığını, bunun kabul edilemez bir durum olduğunu vurguladı.
Öztürk, Çek Kanunu`nun 453 bin 778 kişiyi ilgilendirdiğini dile getirerek, kanunun çıktığı 14 Aralık 2009`da 3167 sayılı Çek Yasası`na muhalefetten dolayı cezaevlerinde 2 bin 179 kişi bulunduğunu, 1488 kişinin tahliye edildiğini ve dün itibarıyla bu suçtan hapiste bulunan kişi sayısının 591 kişi olduğunu anlattı.
Yeni Çek Kanunu`nun çekteki miktarı ödeyemediği için karşılıksız çek keşide etmek suçundan cezaevinde yatan, onları eş ve çocuklarının, hapishaneye girme tehdidi altında olduğu için evini barkını terk ederek ailesinden uzakta yaşayanların beklentilerini karşılayamadığını vurgulayan Öztürk, şöyle devam etti:
"Bu kanun toplumda `çek mağduru` diye tanımlanan insanların feryat figanlarına çare bulunması için hazırlandı. Ama siyasi iktidar tercihini mağdurlardan değil güçlüden yana kullandı. Yeni Çek Kanunu bankaların hükümete baskı ve telkinleri doğrultusunda çıkarılmıştır. Bu kanun çek mağdurlarının sorunlarını gidermemiştir, ertelemiştir. Ama mağduriyet ertelenmiyor, sürekli yaşanıyor."
Öztürk, yeni kanunda alacaklının tahsilini garanti altına almak için ceza getirildiğini, bono alacaklısı için farklı hukuki rejim öngörülürken, çek alacaklısı tahsilini garanti altına almanın hukukla bağdaşmadığını öne sürdü.
Kaynak:AA
Yayınlanan
3 Yorum""Çek mağdurlarının sorunlarını gidermediğini, ertelediğini""
iyiki varsınız sayın ali rıza öztürk
cezaevlerindeki 120 bin insanımız afla topluma kazandırılmalı. www.afistiyorum.com
buradan tüm yetkililere sesleniyorum.özellikle sayın adalet bakanıma,ve sayın hakim ve sayın savcılarıma. 1995 yılında kaybettiğim kimliğimi bulan vatan haini bir kişi benim hayatımı ve geleceğimi alt üst etti.2003 yılından beri 100 lerce dosyadan yargılandım hiç sussuz yere defalarca ceza evlerine girdim yargılandıgım dosyaların coğundan berat ettim.7 yıldan beri hala mahkeme yollarında magdurum.hayatımı mahfeden vatan haininin yakalanmasına vede sucunu kabul etmesine rağmen bu mahkemeler hala bitmiş değil.bu kişinin ismi şükrü gündüz olup halen silivri ceza evinde başka bir suctan tutukludur.ben bir kimlik mağduru olarak devletimi ve adaletimi peşimden koşturacak hiç bir suç işlemedim. tek dileğim bir an önce bu mahkemelerin bitmesi ve yıllardır küsmüş olduğum hayatla yeniden barışmaktır
saygılarımla
Yorum Gönder
“Hiç kimse yalnızca borcundan dolayı özgürlüğünden yoksun bırakılamaz “