Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Genel Başkanı Nurettin Özgenç, Yeni Çek Kanunu Tasarısı'nı eksiklikleri bulunmasına karşın olumlu karşıladıklarını belirterek, "Verilen çekler, kupon şeklinde yani üzerine miktarlar yazılı olmalı. bir nevi hediye çeki şeklinde ve kredi kartı gibi banka güvencesi altında olmalı" dedi. Özgenç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Yeni Çek Kanunu Tasarısı'nın, TBMM Adalet Komisyonu'nda görüşüldüğünü anımsattı. Tasarıya göre, tarafların anlaşması halinde karşılıksız çek verme suçundan mahkum olanların cezasının infazının ertelenebileceğini veya durdurulabileceğini belirterek Özgenç, "Tasarı yasalaşırsa 2 bin 172 kişi tahliye olacak. Çekten hapis yatanlar borçlu olduğu kişilerle anlaşarak 1 Nisana kadar ilgili makamlara ilettikleri takdirde herhangi bir sorun kalmayacak" dedi. Taraflar arasında anlaşma olmaz ise iki yıl içerisinde ödemesi için ceza infazının ertelenmesinin tanınacağını belirten Özgenç, "iki yıl içerisinde borç yine ödenmediği takdirde borçlu tekrar cezasını çekmek üzere hapse girecek" şeklinde düzenlenen yasa tasarısı, olumlu olmakla birlikte birkaç noksan tarafının da göz önüne alınması gerektiğini bildirdi. Çeki veren bankaların "taraf" olması gerektiği üzerinde duran Özgenç, şöyle konuştu:
"Çünkü çeki düzenleyen ve kullanıma sunan banka, çeki alıp keşide eden borçlu ve diğer tarafta çek karşılığında mal veya hizmet verenler. Yani üçlü sacayağı var. Biri olmadan diğerinin bir fonksiyonu olmaz. Dolayısıyla banka sunmuş olduğu hizmetten sorumlu olmalı. 18 yaşın altındaki kişiye sigara satan büfeye sorumluluk yükleniyorsa, aldığı çek ile piyasayı dolandıranlara bu imkanı sunan bankada birinci derece sorumlu olmalı. Çeki ödeyemediği için soruşturma ve kovuşturma gören ve hapse düşenler mağdur oluyor. Diğer taraftan aldığı çek karşılığında mal verenler çekin karşılıksız çıkması karşısında zor durumda kalarak mağdur oluyorlar. Ama tüm bunlara aracı olan bankaya bir şey olmuyor. Bu böyle olmamalı nasıl ki banka kredi kartı verirken araştırıyor, soruşturuyor ona göre davranıyorsa çek koçanı da verirken aynı istihbarat bilgiler ile çek koçanı vermeli. Bütün bu dengeler iyi gözetilmeli ve yasa adil bir şekilde yapılmalı."
Çeklerin işletmenin ölçeğine göre 4-5 farklı kategoriye ayrılması gerektiğini ifade eden Özgenç, şunları söyledi:
"Bankalarında çek yaprağı karşılığında ödemek zorunda kaldığı miktarlar grubuna göre olmalı. Yani overlokçu ile tekstil sanayicisine aynı çek koçanı verilmemeli. Mikro ölçekli işletmeye verdiği çek yaprağı başına yükümlülüğü en az 2 bin lira olmalı. Orta ölçekli işletmeye verdiği çekin yükümlülüğü 10 misli fazla olmalı ki bir değer taşısın. Ayrıca KOBİDER olarak bir diğer önerimiz ise verilen çeklerin kupon şeklinde yani üzerine miktarlar yazılı olmalı. Bir nevi hediye çeki şeklinde ve kredi kartı gibi banka güvencesi altında olmalı. Çek kullanmanın senetten bir farkı olmalı aksi halde senedin ebadı küçültülerek eskisi gibi piyasalarda geçerliliği sağlanmalı."
Çekte hürriyeti bağlayıcı ceza olmasının, çözüm olmayacağını savunan Özgenç, borcundan dolayı hapse düşen kişinin kendi işi ve düzeni bozulacağı gibi ödemelerini de yapamayacağını söyledi. Art niyetli olmayan, sicili temiz bir şekilde düştüğü zor durumdan dolayı kestiği çeki ödeyemeyen esnafın yerinin hapishane olmaması gerektiğini belirten Özgenç, "Tabii ki önlemler alınmalı. Malı satan esnafta korunmalı ki ekonomik gidişat iyi olabilsin. Aksi bir durumda daha çok mağduriyetlere yol açılabilir" dedi.
Anadolu Ajansı
Yorumlayınız ""Yeni çek yasası olumlu ama eksik noktalar var""
Yorum Gönder
“Hiç kimse yalnızca borcundan dolayı özgürlüğünden yoksun bırakılamaz “