Çekte yeni düzenleme


Adalet Bakanı Sadullah Ergin, çekte hürriyeti bağlayıcı cezanın orta vadede kaldırılmasına karşı olmadıklarını belirterek, ancak bunun için başka düzenlemelere ihtiyaç olduğunu söyledi.

TBMM Adalet Komisyonunda, Çek Yasa Tasarısının görüşmelerine başlandı. Alt Komisyon metni üzerinden ele alınan tasarı üzerinde söz alan MHP ve CHP'li alt komisyon üyeleri, Haziran ayında yapılan Alt Komisyon çalışmalarını eleştirdi.

CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, Alt Komisyonunun çalışma yöntemini eleştirerek, ''Alt Komisyon Başkanı ve AK Parti Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü'nün hukuku bir yana bırakarak tek seçici gibi davrandığını'' savunarak, 'Alt komisyon şeklen çalıştı, sonradan imzalar tamamlandı. Esas olan komisyon iradesi değildi.'' dedi.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın toplantıya niçin gelmediğini soran Öztürk, ''Kendisi bankalarla görüştü, bankalara ne taahhüt verdi? Tasarının sahibi bankalar, holdingler ve sermaye mi? Çekten mağdur olan toplumsal gruplar yok mu? Bizler bu tür bir hukuk dışı davranışların oyuncağı, piyonu olmayız. Böylesine bir kepazelik, rezillik yapılmamıştı. Komisyon başkanı buna izin vermemeliydi'' diye konuştu.

AK Parti'li milletvekillerinin tepki göstermesi üzerine Öztürk, tasarıda değişiklik içeren önergelerin Komisyon dışında hazırlandığını ileri sürerek, 'Bu önergelerin sahibi Bankalar Birliği, holdingler mi? Önergeler kapalı kapılar ardından Babacan'ın yönlendirmesiyle mi hazırladı?'' diye sordu.

MHP Ordu Milletvekili Rıdvan Yalçın, alt komisyonda usulüne uygun çalışma yapılmadığını belirterek, ''ancak buna takılmaya gerek yok, soruna nasıl çözüm üretileceğini konuşalım'' görüşünü ifade etti.

Alt Komisyonunun çalışmalarını tamamlamasına rağmen konunun bekletilmesini ''işkence'' olarak tanımlayan Yalçın, krizin teğet geçmediğini, binlerce insanın çekin karşılığını ödeyemediği için cezaevinde bulunduğunu, aynı şekilde alacaklının da mağdur olduğunu kaydetti. Yalçın, tasarının her iki kesimi de rahatlatmayacağını belirterek, konuyla ilgili olarak af beklentisinin olduğunu, bu nedenle kısa bir düzenlemeyle yetinilmesi, ayrıntılı düzenlemenin daha sonra yapılmasını önerdi.

CHP Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ünlütepe de tasarının çek mağdurlarının yoğun baskısıyla gündeme geldiğini ifade ederek, getirilen cezai yaptırımların karşılıksız çek sayısını azaltmadığını tam tersine artırdığını savundu. Bankaların, ''her önüne gelene çek verdiğini'', kime, hangi koşullarda nasıl çek verileceğine dair düzenleme yapılması halinde sorunun tekrar tekrar yaşanacağını kaydeden Ünlütepe, ''Kredi kartındaki uygulamayı buraya da getirelim. Çeki verenin parasını banka ödesin. Sorunun çıkışı ancak böyle mümkün olur'' dedi.

Ünlütepe, CHP olarak çekle ilgili cezaevinde bulunan tüm mahkumları salıverecek bir düzenleme yapılmasından yana olduklarını bildirdi.

CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk ise yapılacak düzenlemenin hem yasal hem de meşru olması gerektiğini savunarak, ''Borçlanmak başlı başına bir suçsa, Türkiye'yi borçlandıran Başbakan'ı da içeriye atmak gerekir'' diye konuştu.

-''ÇEKTE BİR TARAF YOK''-

Milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtlayan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, çekin fonksiyonu itibarıyla ödenmemesi ve karşılıksız çıkması halinde müeyyide uygulanması ilkesinin, 2003 yılında yapılan değişiklikle adli para cezası uygulanması, bunun Ödenmemesi halinde ise hürriyeti bağlayıcı cezaya dönüşmesi şekline dönüştürüldüğünü belirterek, konuyla ilgili tartışmaların ''çekte hürriyeti bağlayıcı ceza ve vade olayının olup olmaması'' noktasında yapıldığını anlattı.

''Çek mağdurları'' ifadesine işaret eden Ergin, şöyle konuştu:

'Çekte bir taraf yok. Çeki düzenleyen ve kullanıma sunan banka, çeki alıp keşide eden borçlu ve çek karşılığında bir nakdi ödeme yapıp çeki alanlar var. Bu üçlü ilişki sonucunda, piyasada oluşan bir hareket var. Ekonominin dengelerini bir miktar etkileyen mekanizma var. Çeki ödeyemediği için soruşturma ve kovuşturma gören ve hapse düşenler kendileri açısından bir mağduriyet yaşadıkları doğru. Ancak, baktığınız zaman bir mal vererek karşılığında çeki alan kişiyi düşündüğünüzde o da kendi açısından mağdur olduğunu ifade ediyor. Karşılıksız çekten hapis yatanlar 'mağdurum, beni kurtarın' diyor, çek mağduru olarak müracaat ediyorlar. Muhalefet daha çok bu pencereden bakıyor. Diğer taraftan alacaklarını alamadıkları için kendi çarklarını döndüremeyen esnaf, KOBİ, ticari erbaplar da 'ben de alacağımı alamadım, ödemelerimi yapamadım, mağdurum' diyor. Bu çarkın dönmesini engellemeyen bir düzenlemeye ihtiyaç var. Hükümet penceresinden bakıldığında; bütün bu tarafların haklarını, hukukunu aynı pencereden bakarak koruma zaruriyeti var. Ben sadece cezaevinde olanların penceresinden bakarak ya da sadece alacaklının penceresinden bakarak bir düzenleme yapamam. Bütün bu dengeleri gözetmek ve işleyişi bozmadan, geleceğe dönük olarak sistemi rehabilite etme zorunluluğumuz var.''

Çekte hürriyeti bağlayıcı ceza olmaması yönündeki görüşlere işaret eden Ergin, ''Bu görüş düşünce olarak yanlış değil. Ancak, bunun önlemlerini almadan, böyle bir hükmü getirirsek, çok daha mağduriyetlere yol açacak endişesindeyim'' dedi.

-37 MİLYON ÇEK-

Ergin, bankaların Eylül ayı itibarıyla kullanıcılara verdiği çek adedinin 37 milyon 95 bin civarında olduğunu belirterek, ''Bu çeklerin yarısının tedavülde olduğunu düşünsek bile, yaklaşık 19 milyona yakın bir çekin olduğunu gösteriyor. Oysa karşılıksız çek nedeniyle mağduriyete uğradığı söylenenlerin sayısının, genel itibarıyla bu çoğunluk içerisinde ne kadarlık yer işgal ettiğini takdirinize bırakıyorum. Şimdi elbette ki mağdur kesimin sorununu düzeltmeye gayret edelim. Ama 37 milyon çek yaprağının da ekonomiyi ve piyasayı düzenleyici etkisini de gözden kaçırmamalıyız'' dedi.

Çekte hürriyeti bağlayıcı cezanın orta vadede kaldırılmasına karşı olmadıklarını bildiren Ergin, ancak bunun için alt yapıda ve başka bazı düzenlemelere ihtiyaç olduğunu vurguladı. Bu konudaki çalışmalar hakkında da bilgi veren Ergin, şöyle konuştu:

''Bu çalışmalardan biri risk merkezinin kurulması. Merkez bankası bünyesinde olan risk merkezinin Bankalar Birliğine devredilerek, bunun TOBB kullanıcılarının da yararlanmasına sunacak bir yasal düzenleme yapılması, ayrıca ticari risk sigortasının getirilmesi planlanıyor. Daha sonrasında çek alacak kişinin muhatabının durumunu gördükten sonra bu risk merkezi sayesinde takdiri kendisinde olacak. İster alır, ister almaz. Bununla ilgili bir tasarı halen Plan ve Bütçe Komisyonunda bulunuyor. Bu şartlarda orta vadede bu alt yapı çalışmaları bittikten sonra çekte hürriyeti bağlayıcı cezanın kaldırılması konusunda bizimde bir sakınca görmediğimizi ifade etmek istiyorum. Beni ziyarete gelen esnaf temsilcileri, çekte hürriyeti bağlayıcı cezanın kaldırılmasına yönelik tartışmaların bile çekin ödenmesi konusunda sıkıntı yarattığını söyledi. Bir geçiş süreci öngörerek, gerekli alt yapı ve düzenlemeleri yaparak biz de hükümet olarak bu düşünceye katılıyoruz.''

Ergin, çek ile ilgili olarak dün itibarıyla cezaevinde bulunanların sayısının 2 bin 172 kişi olduğunu belirtti.

Komisyonda, Çek Yasa Tasarısının birinci maddesi kabul edildi. Tasarının ikinci maddesi üzerinde görüşmeler sürerken toplantıya ara verildi. Görüşmeler, öğleden sonra devam edecek.

Yorumlayınız "Çekte yeni düzenleme"

Yorum Gönder

“Hiç kimse yalnızca borcundan dolayı özgürlüğünden yoksun bırakılamaz “

http://www.wikio.comFriendFeed'de bana abone olAdd to Technorati FavoritesPowered by  MyPagerank.Net web siteleriEconomics Blogs - BlogCatalog Blog Directory

powered by Blogger | WordPress by Newwpthemes