CEZAEVLERİ DOLDU..
ANKARA (CİHAN)
Cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayısı 2009 yılının ilk 6 aylık döneminde 8 bin 729 kişi arttı. 2008 yılında cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayısı 103 bin 235 iken; bu sayı 2009 Haziran sonu itibariyle 111 bin 865'e ulaştı.
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif evleri Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye'de 346 kapalı ceza infaz kurumu, 28 müstakil açık ceza infaz kurumu, 3 çocuk eğitim evi, 3 kadın kapalı, 1 kadın açık, 3 çocuk kapalı ceza infaz kurumu olmak üzere toplam 384 ceza infaz kurumu hizmet veriyor.
2008 yılı sonunda 92 bin 704 kişi adli suçlardan, 5 bin 439'u terör suçundan, 5 bin 92'si çıkar amaçlı örgütlü suçtan olmak üzere 103 bin 235 kişi cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü bulunuyordu. Bu oran 2009 yılında artış gösterdi.
2009 yılının ilk 6 aylık döneminde 101 bin 188 adli suçtan, 5 bin 723 terör suçundan ve 4 bin 954 kişi de çıkar amaçlı örgütlü suçtan olmak üzere toplam 111 bin 865'e ulaştı. 3 Temmuz 2009 tarihi itibariyle ise bu oran 111 bin 964'e ulaştı.
2008 yıl sonu itibariyle ceza infaz kurumlarında 96 bin 890 erkek, 3 bin 599 kadın ve 2 bin 746 çocuk olmak üzere toplam 103 bin 235 kişi bulunuyor. 31 Aralık 2007 tarihi itibariyle bu rakam 90 bin 837 idi.
2008 Ocak ve Aralık dönemi içinde mevcut 12 bin 398 kişi arttı. Kapalı ceza infaz kurumlarında kapasite fazlası 2 bin 260 olup tüm ceza infaz kurumlarında kapasite fazlası bin 617, açık ceza infaz kurumlarında ise boş kapasite 643.
Ceza infaz kurumlarının nüfusu, 1999'da çıkarılan Cezaları Erteleme ve Şartla Salıverilme Yasası sonrası 49 bin 512 tutuklu ve hükümlüye kadar inerken, 2001'den itibaren artmaya devam etti.
1974 ise 24 bin 860 tutuklu ve hükümlü sayısı ile son 39 yılda cezaevlerinin en rahat nefes aldığı yıl. Emniyet yetkililerine göre bu tablonun yakalanan suçlu sayısındaki artışa bağlı olduğunu belirtiyor.
3 BİN 700 HÜKÜMLÜ SÜREKLİ ÇALIŞIYOR
4769 sayılı Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri Kanunu uyarınca Ankara, İstanbul, Erzurum ve Kahramanmaraş Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri faaliyet gösteriyor.
Ceza infaz kurumlarında çalışan tüm personel, özellikle psikoloji ve insan hakları konularında sürekli hizmet içi eğitimden geçiriliyor.
Söz konusu personel eğitim merkezlerinde bulunan yatak, sınıf ve konferans kapasitelerinde artış yapılarak, aynı anda daha fazla sayıda personele eğitim verilmesi sağlanıyor. Personele yönelik bu çalışmalar dışında cezaevlerindeki eğitim çalışmaları da başarılı bir şekilde sürdürülüyor.
Ceza infaz kurumlarında bulunan yetişkin ve çocuk hükümlü ve tutuklulara yönelik ise okuma yazma kursları ile ikinci kademe kursları (ilkokul) düzenleniyor. 199 ceza infaz kurumunda bulunan iş yurtlarında konfeksiyon, ayakkabıcılık, dericilik, mobilyacılık, el sanatları, hizmet sektörü, fırıncılık, tarım, hayvancılık, çinicilik, inşaat başta olmak üzere 40'tan fazla işkolunda yılda ortalama 3 bin 743 hükümlü sürekli, 10 bin hükümlü ise kısmi zamanlı çalışıyor. Hükümlüler gündelik ücret alıp sigorta ve kâr payından yararlanıyor.
ÖZGÜRLÜKLERİN GENİŞLETİLMESİ
-
*Genel Kurul'da yeni yasama dönemiyle ilgili bir sunuş konuşması yapan
Meclis Başkanı Şahin, Türkiye'nin terör başta olmak üzere ülkenin
gelişmesine enge...
3 Yorum"Cezaevleri alarm veriyor.."
Adalet sistemimiz borçlu ile suçluyu ayırd edemiyor. Borcunuza karşılık çek vermişseniz suçlu senet vermişseniz borçlu oluyorsunuz kaf dağının arkasınıdakı sağır sultan bile bilirki türkiyede çek senet gibi kullanılır yani vadelidir peşin değildir..... daha ne diyim sen devlet olda çeki senet gibi kullandırtma... görelim
2007 Yılında yanımda çalışan Ali ismindeki şantiye şefim olan okul arkadaşım dişçisine çalıştırması amacıyla para vermiş.Ne olduysa dişçi batmış.Arkadaşımda ondan alacağına karşılık çek almış zamanla çeki karşılıksız çıkınca adamı hapse attırmış.Arkadaşım bu olayı bana anlattığı zaman ona kızdım.Ayıp değilmi sana para için adamı hapise attırdın Çabuk onu çıkart çıkartki çalışıp borcunu ödesin dedim.Sağolsun arkadaşım bana bir şey demedi.Ama bi kaç gün sonra bana dediki tamam suna adamı çıkarttım çalışıp borcunu bana ödiyecek.
Hayat bu işte ŞİMDİ BENDE KARŞILIKSIZ ÇEKTEN CEZA YEDİM VE ÇALIŞIP ÇABALAYIP BORÇLARIMI ÖDEMEYE ÇALIŞIYORUM.TABİİKİ KANUNLARIN MÜSADE ETTİĞİ ZAMANA KADAR.
2002 yılından bu güne kadar karşılıksız çek vakalarında ve karşılıksız çekten dolayı hapse girenlerin sayısında korkunç artışlar söz konusu olmuştur. Çek yasası yok hükmündedir. Anayasaya ve AİHM kararlarına aykırıdır. Avrupa birligi uyum yasaları çerçevesinde anayasada yapılan değişikliklerle çelişmektedir.
Bir an için bırakalım bütün bunları bir tarafa, siz devlet olarak borçlu diye bir adamı hapse atınca adamın borcunu tahsil mi etmiş olacaksınız. Adama bilmem kaç milyar masraf edip yiyeceğini içeceğini ödeyerek hapiste tutacak, aile parçalanmalarına sebep olacaksınız ve sonuç borçlu yine borcuyla baş başa kalmış olacak.
Ne olur insaf sahibi, hukuk bilgisi ve inancı olan milletvekillerine sesleniyorum. Şu ucube durumu düzeltiniz. Bir an önce gerek hapse girmiş, gerekse hapse girmekle yüz yüze bulunan bunca insanın mağduriyetini gideriniz. Saygılarımla
Yorum Gönder
“Hiç kimse yalnızca borcundan dolayı özgürlüğünden yoksun bırakılamaz “