Kriz ya da başka sebeple işleri bozulup çek borcunu ödeyemeyip bu yüzden haklarında dava açılmış, hapis yolu görünen ya da halen cezaevinde olan binlerce esnaf, tüccar ve sanayicinin gözleri, TBMM`ye sevk edilmiş olan Çek Kanun Tasarısı`nda.
Çekteki istismarı önlemesi, mağduriyetleri ortadan kaldırması beklenen tasarı, mevcut haliyle ciddi eleştiri alıyor. Pek çok işadamı ve hukukçu, tasarının dolandırıcı ile zor duruma düşmüş borçluyu ayırt etmediğinden yakınıyor, tasarının bu şekilde kanunlaşması durumunda, çekini ödeyemez duruma düşmüş binlerce insanın hapse düşeceğini dile getiriyor.
Bir sanayici şöyle diyor gönderdiği mektubunda:
`Aile olarak 80 yıldır sanayiciyiz. Bugüne kadar binlerce çek ve senet ödedik, kimseye borç takmadık. Son kriz yüzünden ödenmeyen çek borcum var ama onun iki katı da alacağım bulunuyor. Alacağımı tahsil edemediğim için borcumu kapatamadım. Ve karşılıksız çek kesmekten dolayı `dolandırıcı` damgası yiyip hapse girme ile karşı karşıyayım. Ben girdiğim gibi alacağım olan insan da girecek. İyi de benim özgürlüğüm kısıtlanınca borcumu nasıl ödeyeceğim? Üstelik cezayı çekmem borcu ortadan kaldırmıyor. Bizim durumumuzda binlerce insan var. Eğer hükümet bu sorunu çözmezse, yakında binlerce iş yeri kapanacak ve yerine yeni cezaevleri açılması gerekecek.`
Tasarının 5. maddesi karşılıksız çıkan her bir çek için 1500 iş günü adlî para cezası öngörüyor. Ceza miktarı, karşılıksız kalan çek bedelinden aşağı da olamayacak. Eğer bir kişi bu cezayı ödeyemezse bu kadar süre hapis yatacak.
Hukukçular, çek borcuna hapis cezasının Anayasa`nın 38. maddesine, AB mevzuatına, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi`ne ve TCK`nın 21. maddesine de aykırı olduğunu savunuyor.
Karşılıksız çekin `suç` olmasına, dolayısıyla hapisle cezalandırılmasına Yargıtay da karşı çıkıyor. Yargıtay Başkanlığı, tasarıya ilişkin görüşlerini Adalet Komisyonu`na yollamış. Yargıtay görüşünde, çekin karşılıksız çıkması ile ilgili sorumluluğun `suç` olmaktan çıkarılarak, `idari para cezası` veya `idari tedbiri gerektiren bir kabahat` ya da her iki unsuru kapsayacak şekilde düzenlenmesini istiyor:
`Suç genel teorisindeki sorumluluk esaslarına aykırı bir şekilde suç tipi tarif edilmektedir. Karşılıksız çıkan çek nedeniyle milyonlarca şikâyet ve soruşturma sonucu kamu davası açılmaktadır. Bu durum cumhuriyet savcılarının ve mahkemelerin ağır iş yükü altında kalmasına sebebiyet vermektedir. Bu nedenle çekin karşılıksız çıkması ile ilgili sorumluluk, suç olmaktan çıkarılarak idarî para cezasını ve/veya idarî tedbiri gerektiren bir kabahat olarak düzenlenmelidir.`
Yargıtay`ın tasarı ile ilgili önerilerinden en öncelikli olanı bu.
Merkez Bankası verilerine göre, bankalar tarafından Merkez Bankası`na ödenmediği bildirilen çek sayısı yılın ilk dört ayında geçen yıl 501.230 iken bu yıl 710.807 olmuş. Artış yüzde 42. Rakamı 2006 ve 2007 yıllarıyla karşılaştırınca artışın daha yüksek olduğunu görüyoruz. Bir ülkedeki dolandırıcılığın bir yılda bu kadar artmış olması düşünülemeyeceğine göre, krizin yol açtığı bir durum bu. İyi niyetli binlerce mağdur söz konusu.
Ödenmeyen çeklerle ilgili mahkeme kararı çok fazla. Yılın ilk dört ayındaki karar sayısı, geçen yıl 27.479, rakam bu yıl da aşağı yukarı aynı: 27.653. Ve bu, sadece dört aya ait rakam. Görünen o ki, son aylarda artan bildirimlerle davalarda sıçrama yaşanacak. Mahkeme kararları her bir çek için verildiğinden hapse kaç kişinin gireceğini bilmek zor ama sayının on binlerce olduğuna şüphe yok.
Yıllardır dürüstlüğüyle, borcuna sadakatiyle tanınan pek çok esnaf, tüccar ve sanayici, çek hamilleri korunurken dolandırıcılık ile işadamlığının net bir şekilde ayrılmasını ve karşılıksız çeke hapis cezasının kaldırılmasını istiyor. Aksi durumda ciddi sıkıntıların ve dramların yaşanacağı uyarısını yapıyor. Top, şu an TBMM komisyonlarında.
http://www.zaman.com.tr
ÖZGÜRLÜKLERİN GENİŞLETİLMESİ
-
*Genel Kurul'da yeni yasama dönemiyle ilgili bir sunuş konuşması yapan
Meclis Başkanı Şahin, Türkiye'nin terör başta olmak üzere ülkenin
gelişmesine enge...
Yorumlayınız "Binlerce işadamına hapis yolu"
Yorum Gönder
“Hiç kimse yalnızca borcundan dolayı özgürlüğünden yoksun bırakılamaz “