Sayın Medya , Sayın Vekiller , Sayın Devlet büyükleri , bürokratlar


R:C Diyorki..!!
Karşılıksız çeke verilen ceza vatandaş gözü ile bakıldığında Adli Para Cezası.Yani para cezasını öde yaptırımlardan kurtul.Ne yazikki kazın ayağı öyle değil.Karşılıksız çek davalarında şu an yürürlükte bulunan yasa ile (3167) şikayet edebileceğiniz kişi sayısı 1 değil.İmza atanı şikayet edebildiğiniz gibi çekin sahibi başka bir şahıs veya tüzel kişilik ise (şirket) çek sahibini veya tüzel kişiliğin müdürünüde (hissedarda diyebiliriz genelde LTD şirketlerde en yüksek hisse sahibi olan şirket müdürü oluyor aile şirketlerinde)şikayet edebiliyorsunuz.Bu ne gibi bir sıkıntı yaratıyor? Bir aile şirketinde şirket müdürü görünen ailenin reisi Baba'yı şikayet edebilirsiniz.Diyelimki işlerinde yardımcı olan oğluda çeke imza atan kişi.Karşılıksız çek davasında bu iki şahısıda şikayet ettiniz.Kesilen çek miktarı 50.000 TL.Mahkeme şu anda yürürlükte bulunan yasa ile (3167) Şirket müdürüne (Babaya) 50.000 TL Adli Para Cezasını infaz ediyor ve aynı şikayer dilekcesinde bulunan çeke imza atan kişiyede 50.000 TL Adli Para Cezasını infaz ediyor.Bir anda 50.000 TL çek keşide etmiş olan bir aile devlete (hazineye) 100.000 TL borçlanmış oluyor.Bu borç haricinde çeki verdiğiniz firmaya olan 50.000 TL lik borcunuzda duruyor tabiki.Siz aile olarak esasen 50.000 TL lik bir çek kesmişken önünüze çıkan borç miktarı 150.000 TL oluveriyor.İnfaz sonrası devlet bütün imkanları ile sizden bu borçu tahsil etmek için her türlü yaptırımı uyguluyor.Evinize Adli Para Cezasını ödemeniz için 30 günlük süreniz olduğunu bildiren bir tebligat geliyor.Eğer 30 gün içerisinde ödeyemezseniz sonunuz çok basit bir matematik hesabı.50.000TL / 100TL = 500

Hesap ne kadar basit değilmi? İşte bu basit görünen hesap sizin ömrünüzden 500 günü cezaevinde geçireceğinizi , bu süre zarfında hiçbir şekilde şartlı salıverilmeden yararlanamayacağınızı , belkide 2 sene önce sizin kayınbiraderinizi bıçakla yaralayan biriyle aynı koğuşu paylaşacagınızı hesaplıyor.

Peki diyelim Baba olarak siz kendinize tebliğ edilen cezayı ödediniz.Yani bir nevi 500 gün bedelli mahkumiyet parası verdiniz serbest kaldınız.Ertesi gün gelip oglunuzu alıyorlar ve bu sefer bu basit matematik hesabı oglunuza işliyor.Ya biz biraz önce karşılıksız çek için o cezayı ödemeiştik dediğinizi duyar gibiyim.Malesef siz şahsınızın cezasını ödediniz.Bir çek için 2 ceza ve 2 ödeme bekler hazine sizden.

Şimdi soru basit.Ben eğer cezayı ödeyebilecek 50.000 TL sahibi isem , neden çeki ödemedim de(ÖDEYEMEDİM) devlet hazinesine 100.000 TL ödüyorum.Çek verdiğim kişiyede borçlu kalmam cabası.

Karşılıksız çekte Adli Para Cezası kavramı tamamen Avrupa Birliği uyum yasalarını bypass geçebilmek , bu uyum yasalarını (!) kandırabilmek için yapılmış bir düzenleme ama bunu tabiki normal vatandaş bilmiyor.Avrupa Birliği yasalarında Ekonomik suça Ekonomik ceza kavramı var.Bu kavram para ile ilgili bir suç konusunda özgürlük kısıtlayıcı bir ceza verilemeyeceğini , sadece yine para ile ilgili bir ceza verilebileceğini anlatıyor ki zaten Avrupada durum böyle.Borcunu ödeyemedi diye kimseyi hapise atmıyorlar.

Bizim yasaya baktıgınızda ilk gördüğünüz şey Adli Para Cezası.Karşılıksız çek ile ilgili kesinlikle hapis yaptırımı kelimelerini göremiyorsunuz.Bakılınca çekin karşılıksız kaldı devlet sana para cezası veriyor.Yani ekonomik suça ekonomik ceza.Ama T.C.K 52. maddeyi merak edip okuyunca Adli Para Cezasının kılıf hapis cezasınında minare olduğunu şıp diye anlayıveriyorsunuz.

Sayın Medya , Sayın Vekiller , Sayın Devlet büyükleri , bürokratlar karşılıksız çek yasasında Adli Para Cezası demek HAPİS demek.Bu çok net belli.Çeki keşide eden kişinin çek miktarı kadar Adli Para Cezası ödeyebilecek parası olsaydı zaten gider çeki öderdi ve karşılıksız çek suçu oluşmamış olurdu!!!Acz içine düşmüş şirket sahibi veya birey zaten PARASI OLMADIĞI için çekini ödeyememiş.Bu kişiden çek miktarı kadar Adli PARA cezasını ödemesini beklemek Sen çölde bahtsız bedevisin kardeşim demekle aynı şey.Kesin yerine getirilemeyecek bir ekonomik (!) ceza koymak direkt olarak aslında o yasaya hapis cezası koymak demektir.Ama halk cahil , halk bilinçsiz , halk kanundan yasadan anlamaz , halk okumaz , halk araştırmaz , halk irdelemez , halk ses çıkarmaz , halk koyundur durumları biraz eskide kaldı.Çağ internet çağı her yasa , her kanun , her bilgi internette mevcut.Unutulmamalıdır ki affetmek Allah'a mahsustur.Ama kendini alık görerek çekte hapis yoktur söylemleriyle kandırılan halk artık uyanmıştır ve affetmek deminde belirttiğim gibi Allah'a mahsustur biz alık halka değil.Keser döner sap döner , gün gelir hesap döner atasözünü biraz düşünün ve uyanın artık devir değişti...
Ayrıca gazetelerin yeni çek kanunun ile ilgili haber yaptığı "çek borcunu faiziyle beraber öderseniz dava yok" safsatası yine bize medyanın sallapati habercilik yaptığını gösteriyor.

Bu durum zaten 3167 sayılı eski çek yasasında aynı.26.2.2003 tarihinden beri (4814 nolu yasanın yürürlük tarihi) sözü geçen eski yasanın 8. maddesi bunu söylüyordu

MADDE 7. - 3167 sayılı Kanunun 8 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Madde 8. - Çekte yazılı keşide gününe göre hesaplanacak ibraz süresinin bitim tarihinden itibaren en geç on gün içinde çekin karşılıksız kalan kısmını yüzde on tazminatı ve ibraz tarihinden ödeme gününe kadar geçen süre için 16a maddesine göre hesaplanacak gecikme faizi ile birlikte ödemek suretiyle düzeltme hakkını kullanan, çek keşide etmek hakkını yeniden kazanır.

Ve aynı kanunun 16/c.maddeside faizle beraber çek ödendiğinde DAVAnın düşeceğini açıkca belirtiyor.Yani yeni yasa ile değiştirilen birşey yok , bir yenilik yok.Aynı tas aynı hamam.İlgili madde aşağıda.

Davanın açılmasına engel olan, davayı düşüren ve cezayı ortadan kaldıran nedenler :

Madde 16c-
(26.2.2003 tarih,4814 sayılı kanunla ek madde)

Aşağıda belirtilen koşulların yerine getirilmesi halinde ceza davası açılmaz :

a) 8 inci maddeye göre düzeltme hakkının kullanılması,

b) 8 inci maddede belirtilen süre geçtikten sonra ve henüz dava açılmadan önce çek
tutarı veya karşılıksız kalan kısmı ile çek tutarına veya karşılıksız kalan kısmına
ait yüzde oniki tazminatın ve çekin ibrazından ödeme tarihine kadar geçen süre içinde
16a maddesine göre hesaplanacak gecikme faizinin ödenmesi.

Dava açıldıktan sonra hüküm verilinceye kadar geçen süre içinde, çek tutarı
veya karşılıksız kalan kısmı ile çek tutarına veya karşılıksız kalan kısmına ait
yüzde onbeş tazminatın ve çekin ibrazından ödeme tarihine kadar geçen süre içinde
16a maddesine göre hesaplanacak gecikme faizinin ödenmesi halinde ceza davası düşer.

Hüküm verildikten sonra hüküm kesinleşinceye kadar geçen süre içinde, çek tutarı
veya karşılıksız kalan kısmı ile çek tutarına veya karşılıksız kalan kısmına ait yüzde
onsekiz tazminatın ve çekin ibrazından ödeme tarihine kadar geçen süre içinde 16a
maddesine göre hesaplanacak gecikme faizinin ödenmesi halinde ceza davası düşer.

Hüküm kesinleştikten sonra çek tutarı veya karşılıksız kalan kısmı ile
çek tutarına veya karşılıksız kalan kısmına ait yüzde yirmi tazminatın ve çekin
ibrazından ödeme tarihine kadar geçen süre içinde 16a maddesine göre hesaplanacak
gecikme faizinin ödenmesi halinde bütün cezaî sonuçları ile birlikte hüküm ortadan kalkar.



Keşke BÜYÜK medya grupları en azından kendi hukuk departmanlarına danışsalar , biraz irdeleseler halkı yanlış bilgilendirmeseler.Ama ne gerek var ver yazıyı büyük puntolarla bas kağıda yanındada 300 parçalık puzzle ver olay bitsin.

R.C

Yorumlayınız "Sayın Medya , Sayın Vekiller , Sayın Devlet büyükleri , bürokratlar"

Yorum Gönder

“Hiç kimse yalnızca borcundan dolayı özgürlüğünden yoksun bırakılamaz “

http://www.wikio.comFriendFeed'de bana abone olAdd to Technorati FavoritesPowered by  MyPagerank.Net web siteleriEconomics Blogs - BlogCatalog Blog Directory

powered by Blogger | WordPress by Newwpthemes